|
|
|
|
|
'Herkesin bir üslubu vardır benimki de bu!'
|
|
* Uzanlar'ın Ürdün'den alınması niye bu kadar uzadı? - Bu diplomatik bir yoldur, hukuki bir yol ama diplomasi geleneğine, nezaketine uygun ve hızlı işlemeyen bir yol. Bazı ülkeler, sadece bu davayla ilgili değil, özellikle organize suçlarda çok acil davranmıyor hatta himayeci davranıyor. Birini falanca ülkeden alıp getiremiyoruz, ne yapalım kalkıp savaş mı ilan edelim yani? Her türlü diplomatik yolu deniyoruz.
* Ürdün Uzanlar'ı vermek istemiyor mu? - Dışişleri Bakanımız kaç defa konuştu, oranın yetkilileri geldiğinde İçişleri Bakanımız konuştu. Türkiye'deki davaları sebebiyle bana geldiler, ben kendilerine söyledim. Demek istediğim, biz her türlü imkanı kullanmaya çalışıyoruz; ümit ederiz onlar da dostluğun gereğini, hukukun gereğini yaparlar. Yani bu ülkede aranan bir kişi bir başka ülkede elini kolunu sallayarak geziyor rahat hareket edebiliyorsa bu uluslararası hukuka da aykırı oluyor.
'ARIYORUZ DEMEK İSTEDİM' * Uzanlar için "Ölü ya da diri, kesinlikle yakalayacağız" dediniz. Adalet Bakanı'nından böyle bir cümle duymak bana da tuhaf geldi. - Ben onu halk deyimi olarak kullandım. Yurtdışına kaçan insanları getirtmekte kararlıyız anlamında söyledim. Yani "Onları gece gündüz arıyoruz" demek istedim.
* Tuhaf bir cümle seçtiniz ama... - Herkesin bir üslubu var, benimki de doğrudur yanlıştır ama bu bir üsluptur. Biz bunu sadece belli bir muhatap kişiye konuşmuyoruz. Halka da konuşuyoruz. Halk bize diyor ki "Bu işler ne oluyor?" Biz de diyoruz ki "Bu işin arkasındayız. Öyle de getiririz, böyle de getiririz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|