|
 |
 |
 |
|
| İş bulamayınca ev erkeği oldu
|
|
O bir ev erkeği. Bulaşıkları yıkıyor, toz alıyor, ütü yapıyor. Ve saat tam altıda sofrayı hazır ediyor.
Haluk Kesim bir buçuk yıl önce işsiz kaldı. 7 yıllık karısı Tülay Hanım evin geçimini üstlendi, Haluk Bey ise evinin erkeği oldu. Bütün ev işlerini üstlenen Kesim, bu durumdan hiç şikayetçi değil. Sabah kuşağındaki kadın programlarını kaçırmayan, özel tarifleriyle leziz yemekler hazırlayan 'dört dörtlük ev erkeği' şimdi de yaşadıklarını bir kitapta topladı.
Karısı para kazanıyor o ev işlerini yapıyor
İşsiz kalınca ev işlerine başlayan Haluk Kesim, bir süre sonra "ev erkeği" olduğunu anlamış. "Ev Erkeğinden Yemek ve Hayat Tarifleri" adlı kitapla da bunu belgeledi.
Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri işsizlik. İşsiz kalan birçok kişi maddi sıkıntıların yanı sıra psikolojik sorunlarla da boğuşmak zorunda kalıyor. Özellikle eşleri çalışan işsiz erkekler, "bir işe yaramadıklarını" düşünerek özgüvenlerini kaybedip manevi olarak çöküntü yaşıyorlar. Ama bir çıkış yolu bulan erkekler de var. Tıpkı Haluk Kesim gibi... Bir yılı aşkın süredir işsiz olan Haluk Kesim, "Madem iş bulamıyorum, bari bir işe yarayayım" diyerek "ev erkeği" olmuş. 7 yıllık evli olan Kesim, maddi olarak aile bütçesine katkıda bulunamasa da evin geçimini sağlayan eşine yardımcı olup onun işlerini hafifletiyor. Evdeki her türlü işi yapıp, akşam da yemek pişirip evde eşinin rahat etmesini sağlıyor. Yani bir ev kadınının yaptığı her işi yapıyor. Bu yüzden de kendisini "ev erkeği" olarak adlandırmaktan çekinmiyor. Hatta "Ev Erkeğinden Yemek ve Hayat Tarifleri" adıyla kitap çıkaracak kadar da kompleksiz. Haluk Kesim'in, 50 yemek ve hayat tariflerinin bulunduğu kitabı dün piyasaya çıktı. 33 yaşında olan Haluk Kesim, çalışma hayatına liseden sonra başlamış. 1998 yılında bir reklam ajansında çalışırken evlenmiş. Eşi Tülay Kesim, "Ne gecen belli ne gündüzün. Şöyle akşam eve erken geleceğin, pazar günü evde olacağın bir iş bul" demiş. O da bir sigorta şirketine müşteri temsilcisi olarak işe girmiş. 2.5 yıl sonra ayrılmak zorunda kalmış. Hemen iş aramaya koyulmuş ve iki ay sonra pes etmiş. "İş bulamayacağım. Evde boş oturmaktansa bari bir işe yarayayım" düşüncesiyle yemek yapmaya karar vermiş. Yemek yapmayı annesinden öğrenmiş; "Biz dört kardeştik ve ben de evin en küçüğüydüm. 16 yaşında evde tek çocuk olarak kaldım. Annem yaşlı olduğu için ev işlerinde yardım etmek bana düşüyordu. Bu yüzden hem ev işleri hem de yemek konusuna yabancı değildim. Annem ve ablamın yardımlarıyla yemek yapmaya başladım." İlk yemek yaptığı akşam eşi mutfağı görünce şoke olmuş. Şaşkınlığı yemeklerden değil, mutfağın dağınıklığından kaynaklanmış. Haluk Kesim, "İlk zamanlar çok dağınık ve düzensiz çalışıyordum. Ama şimdi mutfağım her zaman çok temiz ve düzenlidir" diyor.
AKŞAM REİS OLUYORUM
Ev erkeği Haluk Kesim'in işi yemek yapmaktan ibaret değil tabii ki. Toz almadan ütüye, bulaşıktan mutfak alışverişine kadar evin her işini yapıyor. Peki bir ev erkeğinin bir günü nasıl geçer? İşte cevabı: "09.00'da kalkıyorum. Kahvaltımı yaptıktan sonra televizyon başına geçip sabah kuşağındaki kadın programlarını izliyorum. En çok da Aydın'ın programını seviyorum. Sonra akşamdan bulaşık kaldıysa onları yıkıyorum. Ardından evin tozunu alıyorum. Sıra ütü yapmaya geliyor. Saat 15.00 sıralarında  eşimi arıyorum. Ona ne yemek istediğini soruyorum. Ve saat 16.00 civarında yemekleri yapmaya başlıyorum. 18.00'e doğru sofrayı kuruyorum. Çünkü eşim 18.00'de eve geliyor. Oturup birlikte yemeğimizi yiyoruz. Bu arada çayı demlemiş oluyorum. Ama çay servisini eşim yapıyor. Aslında benim ev erkekliğim de, sofrayı toplayıp, bulaşıkları halledip salona geçtikten sonra bitiyor. Bu saatten sonra evin reisi oluyorum."
EŞİ ÇOK MEMNUN
Ev erkeğinin kendisi kadar cesur olmayan ve fotoğraf çektirmek istemeyen eşi Tülay Hanım bu durumdan çok memnunmuş. Kesim, "Eşim aslında bu durumdan fazla şikayetçi değil. Ben çalışırken, işten geldikten sonra bir de yemek ve ev işleriyle uğraşıyordu. Şimdi öyle bir derdi yok. Her gün istediği yemek pişiyor, eve geldiğinde sofrayı hazır buluyor. Dolabını açtığında kıyafetlerini ütülü görüyor" diyor. Hatta eşi "Keşke çocuk yapsaydık da sen baksaydın" diyormuş. Annesi ve ablasının da ev erkeği olmasından fazla rahatsızlık duymadığını, onlardan destek gördüğünü söylüyor. Ama erkek arkadaşları ev erkeği olmasından şikayetçiymiş; "Kötü örnek oluyorsun" diyorlarmış. Bu arada Haluk Kesim, arkadaşlarıyla da evde görüşüyormuş. Kadınların gün yaptığı gibi o da arkadaşlarını eve davet ediyormuş. Haluk Kesim ev erkeği olduktan sonra ev kadınlığının ne kadar zor olduğunu anlamış. "Ev kadınlığı bence dünyanın en zor mesleği. Bir kere yaratıcılık istiyor. Her gün farklı yemek yapacaksın, evi temizleyeceksin, akşam da kocasını memnun edeceksin. Bu kolay bir iş değil. Şahsen ben bir işte çalışmayı tercih ederim" diyor. Kesim, iki hafta önce bir iş bulmuş. Alem FM'de pazar günleri saat 19.00- 21.00 arası program yapmaya başlamış. Radyodaki programını da bir "gün" havasında yaptığını anlatıyor. Gelen konuğun falına bakıyormuş ve dedikodu yapıyorlarmış. Tabii ki haftada iki saatlik bu iş onu tatmin etmiyor ve iş arayışını sürdürüyormuş. Gelelim Haluk Kesim'in yazarlığına... Dört ay önce yaptığı yemekleri ve mutfakta düşündüklerini yazmaya karar vermiş. Cuma günü satışa sunulan kitabının adı "Ev Erkeğinden Yemek ve Hayat Tarifleri". Kitapta 50 yemek tarifi var ve her yemek de bir hikayeyi doğurmuş. Sucuklu yumurta tarifi verirken erkek erkeğe muhabbeti, Domatesli Sucuk tarifinde baba olunca erkeklerin kadına bakışının nasıl değiştiğini, Süzme Mercimek'te süzme erkekleri, Beykozlu Kebabı'nda nasıl maço olunacağını, Çipura Fırında yemeğinde aslında her erkeğin kılıbık olduğunu anlatmış. Tülay soslu salata ve uydurma börek gibi kendine has yemekleri de var. Kesim, kitabında herkesin bildiği düşünülen ama birçok kişinin de bilmediği basit yemeklerin tariflerini de vermiş; makarna, pilav, köfte, sahanda yumurta gibi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
