|
|
|
|
|
|
Kendim için yaptığım tek şey sabah sporu
Yıllardan bu yana gencecik omuzlarında yüzlerce insanın yükünü taşıyan Nezahat Baybaşin'in aklı fikri Diyarbakır ve Diyarbakırlılar'da. Lafı dönüp dolaşıp kente getiriyor. Son beş yıldaki gelişmelerden, henüz "tamam" olmadığını dile getirdiği huzurdan söz ediyor. Sonra belli ki içinde yara olan şaşırtıcı bir konudan bahsediyor. "Diyarbakır'da bir çok insan yoksullukla mücadele ediyor. İşsiz olan, boşta gezen çok insan var. Kürtler şu an uluslararası bir pazar, herkesin pazarı maalesef. İnsanlar aylık 100 dolar karşılığı din bile değiştiriyorlar bu şehirde."
SABAH SPORUMU AKSATMAM Sonra yeniden Diyarbakır'a olan sevgisini bağlılığını anlatıyor. Tüm hayatını Diyarbakır'da geçirmeyi düşündüğünü ifade ediyor. Bölgede yaptığı ticari yatırımlar kadar insanlara katkısıyla da anılmak istiyor. Bu uğurda özel hayatından, kadınlığından vazgeçmiş görünüyor. Ama şikayetçi değil bütün bunlardan. Sorumluluklarının fazlalığı işlerinin yoğunluğu nedeniyle özel yaşamının olmadığını belirtiyor ve "Hatta çok sevdiğim birkaç hobime bile artık ayıracak vakit bulamıyorum. İşim tüm hayatımı kaplıyor" diye konuşuyor. "Ben son iki senedir tatil yapmıyorum. Yüzmeyi çok seviyorum ama burada bu tür imkanlarım yok. Alışveriş için yurt dışındaki kardeşlerim yeğenlerim bana yardımcı oluyor. Oysa ki kadın için alışveriş ne kadar önemlidir değil mi? Bir tek her sabah sporumu düzenli olarak yapıyorum" diye devam ediyor sonra. Ama bütün bunları yakınır gibi değil de sanki çok olağan bir şeymiş gibi. Başka bir seçeneği yokmuş ya da başka bir seçeneğe gerek de yokmuş gibi anlatıyor. Yani hem beni hem kendini ikna ediyor gibi, doğrusunun bu olduğuna.
|
|
|
|
|
|
|
|
|