|
 |
 |
 |
 |
|
Zerdalar'ın öncüsü oldu
Nezahat Baybaşin Güneydoğulu iş kadınlarını bir dernekte birleştirdi. Kendi bölgesine yatırım yapıyor. Diyarbakır'da iki fabrikası, bir TV kanalı var. Yeni fabrika yolda. Erkek ordusuna hükmediyor, "aşka vaktim yok" diyor.
Hangi erkek bana âşık olur?
Nezahat Baybaşin... 35 yaşında... İki fabrika, binlerce dönüm arazi, bir televizyon kanalı ve yedi köy sahibi. Ve tüm bu sorumluluklar arasında aşka hiç vakti yok.
Doğu'da kadın olmak zor... Töre cinayetlerinin, berdelin, kan davalarının gölgesinde insanca yaşam savaşı verilen Doğu'da, üstelik bir de "kadın" olmak gerçekten zor. Bu dizide erkeklerin egemenliğini kayıtsız şartsız ilan ettiği bu zorlu coğrafyada başını eğmeyi değil hükmetmeyi öğrenmiş kadınların başarı öykülerini okuyacak onları bir çatı altında toplayan Güneydoğu İş Kadınları Derneği'ni tanıyacaksınız.
Nezahat Baybaşin'in "güç"ü ayağını bastığı her yerde hissediliyor. Ve o bu gücünü "el açmaya alıştırılmış" hemşehrileri ile paylaşıyor
Nezahat Baybaşin Güneydoğu İş Kadınları Derneği'nin Başkanı, sekiz çocuklu Baybaşin Ailesi'nin dört kız çocuğundan biri. Ailenin tamamına yakını yurtdışında yaşarken, o yol ayrımında tercihini Diyarbakır'dan yana kullanmış. Adı Diyarbakır'da ve çevresinde saygı kadar korkuyla da anılan Nezahat Baybaşin, binlerce dönüm araziye, yatırım yaptığı fabrikalara ve köylerinde yaşayan Diyarbakırlılar'a hükmediyor. Bu büyük ve etkili güç Nezahat Baybaşin'in "kadın" sıfatının önüne geçmiş onu bir "otorite" haline getirmiş. Bu nedenle etrafı saygıyla ceketinin düğmesini ilikleyen erkeklerle, çantasını taşıyan yardımcılarla çevrilmiş durumda.
ÜÇÜNCÜ FABRİKASINI KURUYOR
İş konuşurken yüzünün aldığı ifade ne kadar erkeksiyse konu aşka gelince aynı ifade birdenbire değişiyor, her kadının gözlerine yansıyan ışıkla doluyor. Bir tarafı erkeklerin dünyasında dimdik ayakta duran bir patron diğer tarafı manikürlü tırnakları, sürmeli gözleri, hoş giyimiyle tam bir kadın. Nezahat Baybaşin işte böyle bir kadın. 35 yaşında, en büyük hobisi silah kullanmak. Ağabeyi Hüseyin Baybaşin, Hollanda'da uyuşturucu kaçakçılığından tutuklu olan Nezahat Baybaşin Diyarbakır'ın en önemli iş kadını ama aşka vakti yok. Daha doğru bir ifadeyle konumunu kaldıracak biriyle tanışmanın mümkün olmadığını düşünüyor.
YÜZÜ KIZARIYOR
Nezahat Baybaşin'le sohbete elbette aşk konuşarak başlamadık ama O'nu kadın gibi hissetmemi sağlayan tek detay aşkla ilgili sorularda ortaya çıktı. Çatık kaşları aşk konusu açıldığında yumuşadı, hatta yüzü kızardı; "Benim özel hayatım yok. Aşka ise hiç vaktim yok" dedi. Daha sonra ifadesi yine sertleşti ve "Benim konumumu kaldıracak birini değil Diyarbakır'da, Türkiye'de bulmam mümkün değil" diyerek konuyu kapattı. Ama son cümlesi çarpıcıydı. Nezahat Hanım "Hayatımı bir insanla yaşayacaksam zaten Diyarbakır'da işim ne" dedi. Peki Nezahat Baybaşin'in konumu neydi ki erkekler bu kadar hayatının içinde aynı zamanda bu kadar da uzağındaydı. Diyarbakır'da bir mermer ve boru fabrikası sahibi Nezahat Baybaşin tüm bu işlerin yanı sıra bir de televizyon işletiyor. Erkek egemenliği altındaki bir sektörde, üstelik Diyarbakır'da bir kadın olarak ayakta kalmaya çalışıyor. Diyarbakır diye ısrarının nedeni ise geçmişte yaşanan acılara dayanıyor; "1993 yılında PKK Lice'deki fabrikalarımızı yaktı, ağabeyim Hüseyin Baybaşin'in başına gelenler var. Tüm bunlar benim ailemi Türkiye'den soğuttu. Bir çoğu yurt dışına yerleşti. Ama ben kaldım. 1994 yılından beri Diyarbakır'dayım son nefesime kadar buradayım" diyor. Bölge halkının Baybaşin Ailesi'nden beklentileri Nezahat Baybaşin'i Diyarbakır'a çeken en önemli unsur. Bölgeye yatırım yapan birkaç isimden biri olan Baybaşin idealist bir ruhla hareket ederek bölgede yatırım yapıyor; "Benim mermer ve boru fabrikalarım var. Bir de televizyonum. Bunun dışında Lice'de mermer fabrikası kuracağım Mart ayında. Bu yatırımlar sadece bölgeye yaptıklarım, bunları yapıyorum çünkü insanlara burada iş imkanı yaratılıp istihdam edilmesi gerekiyor. Maalesef doğu halkı el açıp istemeye alıştırılmış. Bu olguyu kırmamız, bu insanlara çalışacak imkan yaratıp el açmaktan kurtarmamız gerekiyor. Ben bir kadınım ve Diyarbakırlıyım ve burada ayaktayım."
DOĞULU KADIN GÜÇLÜ
Bölgede kendi gibi girişimci kadınların varlığını keşfeden Baybaşin tüm bu kadın gücünü birleştirmeyi düşününce dernek fikri ortaya çıkmış. Kadının bölgede söz sahibi olmasının hem batıdan bakıldığında güven unsuru yaratacağını hem de yıllar boyu bilinen doğulu kadın olgusu nu kıracağını hesaplayıp kolları sıvamış. Sonrasını büyük bir keyifle anlatıyor; "Doğulu kadını cahil, kocası tarafından dövülen, hor görülen, töre cinayetlerine kurban giden olarak biliyor herkes. Elbette böyle kadınlarımız var ama doğuda çok güçlü kadınlarımız da var, tıpkı bizim gibi. Biz bir gücüz, o zaman neden bir araya toplanıp gücümüzü birleştirmeyelim diye düşündük. Dernek fikri böyle çıktı ortaya. Bölgenin önde gelen kadınlarıyla bir araya geldim, hepsi çok sıcak baktı fikre ve çok kısa bir zamanda derneği kurduk."
"ARTIK HER ŞEY ÇOK BAŞKA"
"Bundan beş yıl önce olsa böyle bir dernek kurulmasına kesinlikle izin verilmezdi" diye konuşan Nezahat Baybaşin, Diyarbakır'da artık bir çok şeyin daha iyiye doğru gittiğinin altını çiziyor son sözünde.
Sonat CANIDAR
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
