|
|
|
|
|
|
Aşk oyunu oynayan kadının bir adet jartiyerinin olması şart!
Aklı fikri oyunlarda. Zaten evde eşiyle de sürekli oynuyorlar. "Biz böyle besleniyoruz, ilgimiz hiç bitmiyor" diyen 'Aşk Oyunu Nasıl Oynanır?'ın yazarı İlhan Uçkan, oyun için kadına gerekli en önemli şeyin de jartiyer olduğunu söylüyor: Öyle dişi bir şey ki, onu giydiğin zaman kendini asla sıradan hissetmiyorsun!.
Sürekli konuşuyor; türlü örnekler veriyor okuduklarından izlediklerinden, gördüklerinden... Cıvıl cıvıl, pozitif... Aslında 'asosyalim' dediğinde şaşırıyorum. "Sevmiyorum öyle sürekli dışarılarda dolaşmayı" diyor. "Neden?" "Örneğin Beyoğlu'nda gezerken o kadar ses ve gürültü var ki, hepsini algılamaktan yoruluyorum. Bütün girdileri kaydediyorum, tabelalar, ışıklar, müzik... Çok yoruluyorum. O yüzden evden çıkmayı pek sevmiyorum." Her cumartesi Milliyet'te yazıyor ama gazeteye de gitmiyor. Zaten 15 yıldır çeşitli dergilerde yazmasına karşın evde olmak ona daha eğlenceli geliyor. (Yoksa bunları 'off the record' mu anlatmıştı? Görüşmemizin toplam 1.5 saatlik bölümü 'off the record'du. Neyi yazacaktım?.. Neyi yazmayacaktım?.. Politikacılar, eşinin hali -ki Özgür Uçkan tam bir beyefendi-, köşe yazarları, feminizm, evlilik, benim yorgunluğum, onun gazeteciler karşısındaki rahatsızlığı -ki fotoğraf çekiminde bizi epey bezdirdi- ve daha pek çok konu hakkında konuşurken "Bak yazmayacaksın ama" uyarısı geldi...)
VİTAMİN HAPI GİBİ Sevgililer Günü'nde çıktı İlhan Uçkan yeni kitabı 'Aşk Oyunu Nasıl Oynanır?' Onu 'Erkekleri Kullanma Kılavuzu' ya da 'Kadınları Kullanma Kılavuzu' kitaplarından tanıyanlar bilir neler anlattığını. Bu kez işte 'aşk oyununu' anlatıyor Uçkan... Kitapta türlü oyunlar var, hepsi de madde madde. Vitamin hapı gibi; alması kolay, enerjisi bol... Eğlenceli, neşeli ve hareketli.. 'Kadın nasıl kadın olmalı da erkeği kontrol altına almalı' bir bir anlatıyor Uçkan. Neleri olmalı, nasıl oynamalı?
* Kadının neleri olması gerek? Jartiyer... Öyle dişi bir şey ki o, onu giydiğin zaman asla kendini sıradan hissetmiyorsun. Aşırı derecede güven geliyor insana, cinsiyet güveni... Kullanmasa da bir kadının jartiyeri olsun...
* Sizin jartiyeriniz var mı? Evet... Senin var mı?
* Hayır... Alacak mısın hemen, bu konuşmadan sonra?
* Yoo... Peki jartiyer dışında kadın için gerekli başka ne sayabiliriz? İpek çorapları olması lazım, onların da kesinlikle dantelli olması lazım... Tuhaf tuhaf iç çamaşırları var, onlardan almalı mesela... Adi iç çamaşırları olmalı. Çünkü kaliteli olanlar kadının kişiliğinin önüne geçiyor, kadın o kaliteli çamaşırın imajına bürünüyor ama çok adi bir çamaşır olduğu zaman kendisinin ona bir şeyler kattığını fark ediyor. Başka... Kırmızı ayakkabısı olması lazım. Kırmızı bir ruj. Mutlaka siyah değil, kırmızı bir elbise olması lazım. Çünkü kırmızı enerji demek. Zaten kadın bir süre sonra kendini rahat bırakınca neleri olması gerektiğini buluyor.
* Ya bir erkeğin nesi olmalı? Kumaş boxer'ı olması gerekiyor. Temiz ve güzel kokması gerekiyor...
* Erkeği çekici kılan nedir? Şu sıralarda cüzdanının kabarık olması tabii... Bazı kadınlar erkeğin üzerindekini nereden aldığına bakıyor, ne iş yaptığına bakıyor, kartvizitine bakıyor... Herkes başka bir şeyine bakıyor ama son zamanlarda kartvizitten hoşlananlar arttı galiba...
PİYON OLMAMAK LAZIM! * Kitabınızda anlattıklarınız... Herkes aynı şeyi yaşıyormuş gibi... Herkes bunları yaparsa doğru yolu bulur... Öyle değil. Herkesin kendi oyunu olması üzerine yazıyorum ben. Şu anda zaten bin tane oyun var. Moda ekonomik bir oyundur. Borsa tamamen matematik oyunudur...
* Yani hayat bir oyun, ilişkiler de oyun, ciddiye almamak mı gerekiyor? Hayır son derece ciddiye almak gerekiyor. Ciddiye almadığın takdirde sadece bir piyona dönüşüyorsun, başka oyunların içinde oluyorsun. Sana söylenen giysileri giyiyorsun, o kelimeleri kullanıyorsun, o filmleri seyrediyorsun, o kitapları okuyorsun... Ama kendi oyununu kurduğun zaman bir şekilde kendin gibi davranıyorsun... Aslına bakarsan benim kitaplarım tamamen bir oyun olarak kurgulandı. Taktik olarak verdiğim şey aslında kişinin içinden geçen ama söylemeye cesaret edemediği şey... Mesela bir ilişkiye girdiğinde evlenmek istediğini söylemek istiyor ama söyleyemiyor...
* Sonuçta siz herkesin bildiği şeyleri yazıyorsunuz? Herkesin bildiği, yapamadığı şeyleri yazıyorum ama bunları bir şekilde formülleştiriyorum. Bilinmeyen o. İnsan olayların içindeyken formülleştiremez. Dışarıdan baktığında, başka bir gözle baktığında bunu görebilirsin, bu da bir sistemdir... 'Ben bunu yapıyorum, herkes çok kolay yapıyor' diyemeyeceğim. Çünkü benim kafam sürekli formül formül çalışıyor. Bu benim algı biçimim.
BELGİN ÇOBAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|