|
|
Fantezi yapma gol at!
Sanıyorum Beşiktaş'ın önemli bir maçıydı ama kimle hatırlamıyorum. Neyse İlhan Mansız çok müsait bir pozisyonunda rövoşata yapınca golü kaçırdı. Bunun üzerine zamanın teknik patronu Toshack, nefis bir açıklama yaptı: Fantezi yapma gol at... Gerçekten iş bu kadar basit... Fantezi yapmadan gol atmak. Bütün bunları bir dizi silsilesinin ardından yazıyorum. Alacakaranlık dizisini sevdiğimi birkaç kez yazdım. Ama orada da aynı fantezi başladı. Düş görmeler, olmayacak ilişkiler yumağı filan... atv'nin yeni dizisi Eylül de aslında son derece başarılı bir yapım. Ama aynı sorun orada da karşımıza çıkıyor. Birden ortaya çıkan Aşık Veysel'in türküler söylemesi gibi... Bu, iki dizinin de akıbetinin iyi olacağını engellemiyor. Bunlar birer küçük uyarı...
YA DİĞERLERİ Salı gecesinin böyle bir derdi var. Kanaldan kanala koşuyor ama hep diziyle karşılaşıyorsunuz . Seher Vakti garip bir biçimde odalara tıkıldı. Çok güzel bir kentte çekilen diziler gittikçe odalardaki diyaloglara ağırlık vermeye başladı... Bir de hem kadının aşk intikamı, hem dini faktörler hem de mistik kaçakçılık işleri olaya girince takip zorlaşıyor... Nasıl desem; biraz toplasak arkadaşlar! Bir İstanbul Masalı bence hâlâ cazibesini yitirmedi. Oyunculuklar neredeyse ustalığa erişti. Senaryo ise çok uzun olmanın getirdiği rutinliği zaman zaman yaşıyor. Rutinlik deyince, iki aşk arasında gidip gelmelerin zirvede yaşandığı Haziran Gecesi çok da eskimeden aynı tezatlıklar arasında gidip geliyor... Bu arada Ekmek Teknesi hem içerikte hem de reytingde topladı. Ben bunun nedenini Kirli, Şafak Sezer ve Peker Açıkalın'ın rollerinin artmasına bağlıyorum. Çünkü Toshack'ın dediği fanteziyi bir süre de Ekmek Teknesi yapmıştı. Basitleştikçe güzelleşti...
|