 Eğitim-Sen'in kapatılmasına ret
Ankara 2. İş Mahkemesi, tüzüğünde anadilde öğrenim ifadesine yer verdiği gerekçesiyle Eğitim-Sen'in kapatılması istemiyle açılan davayı ikinci kez reddetti..
Yargıtay'ın bozma kararından sonra yeniden görülen davanın bugünkü karar duruşmasına, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ve sendika yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda avukat katıldı.
Eğitim-Sen'in avukatları, mahkemeden ilk kararında direnmesini talep ettiler. Yargıç Kudret Kurt, davanın reddine karar verildiğini açıkladı. KESK Genel Başkanı Sami Evren ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, duruşmadan sonra Adliye önünde kararı değerlendirdi. Bu sırada, adliye önünde toplanan bir grup sendika üyesi de slogan attı. Polis, geniş güvenlik önlemi aldı.
Sami Evren, davanın bilimsel ve demokratik eğitim ile herkesin kendisini ifade edebilmesinin davası olduğunu belirterek, ''Mahkemenin ilk kararında direnmesi ile hukukun üstünlüğü teyit edildi. Davanın bu kadar büyütülmesi, ülkemizdeki farklı kültür ve kimliklerin rencide edilmesi doğru değildi. Hayırlı olsun'' diye konuştu.
Dinçer de dava sürecince kendilerini destekleyen herkese teşekkür etti. Mahkemenin, Türkiye'deki 12 Eylül hukuku ve yasalarını aşan, örgütlenme alanının demokratikleşmesinin önünü açan bir karar verdiğini anlatan Dinçer, ''Ankara 2. İş Mahkemesi, 15 Eylül'de söylediklerini teyit etti. Ankara'da yargıçların da olduğunu ortaya koydu'' dedi.
Dinçer, demokrasi mücadelesi ivmesinin daha yükseleceği yeni bir dönemin başladığını ifade ederek, grev ve toplu sözleşmeli sendikal hakları elde etmek için mücadelelerinin süreceğini kaydetti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin ikinci kez verdiği direnme kararını temyiz ederse, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gidecek. Başsavcılık, dosyayı temyiz etmezse, karar kesinleşecek.
DAVANAME
Davanamede, Eğitim-Sen tüzüğünün ''Sendikanın Amaçları'' başlıklı 2. maddesinin (b) bendindeki anadilde öğrenime ilişkin ifadenin Anayasa'nın 3. maddesindeki ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmi dili Türkçe'dir'' hükmüne ve Türkçe dışında hiçbir dilin eğitim ve öğretim kurumlarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına anadilleri olarak öğretilemeyeceğini düzenleyen 42. maddesine aykırı olduğu ifade edilerek, sendikanın kapatılması isteniyordu.
Mahkeme, ilk kararında davanın reddine karar vermiş, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de bu kararı bozmuştu.
|
