| |
|
|
Özlem Tekin diye bir mucize!..
Vay Özlem Tekin vay.. Vay ki vay!.. Yani nasıl mutlu oldum onu, Mucizeler Komedisi'nde izlerken.. Bakın en son lafı en başta söyleyeyim.. Ben müzikal dünyasının en büyük merkezlerinde, Broadway'de, West End'de, Viyana, Paris, Berlin'de müzikaller izledim.. En ünlü müzikal oyuncularını en yakından seyrettim.. Bu Özlem'i alın götürün, hangi müzikalin başrolüne koyarsanız koyun oynar.. Milleti kendine hayran ederek oynar.. Bu ne güçlü bir oyunculuktur.. Ve bu ne ses?.. Bu sahneye ne yakışma?.. Bu ne şirin, ne sıcak hem de, insanların, gözünden kulağından kalbe akıştır.. Şener Şen!.. Türk sahnelerinin en büyük ustalarından biri.. Belki de birincisi.. Herkes gibi ben de, Mucizeler Komedisi'ni izlemeye Şener Şen için gittim.. Böyle durumlarda ustanın sahnede olmadığı zaman çekilmez olur seyirci için.. Nerdeyse yarım saat Şener yoktu.. Özlem vardı ve kimse Şener'in yokluğunun farkına varmadı, desem, inanın.. Öylesine büyük.. Öylesine harika.. Öylesine mucize.. Özlem bu performansı Broadway'de, West End'de sahneye koysaydı, tüm New York, tüm Londra gazeteleri, haftalardan beri onunla dolu olurdu. Haberler.. Röportajlar.. Yorumlar.. Sayfalar dolusu.. Kapaklar.. Dergiler dolusu.. Türkiye'de sanatçının kaderi bu.. Benim ucuz, benim çöplüklerde dolaşan medyam Semranım'ın peşinde koşuyor.. Özlem'den haberi yok.. Diyorlar ki, "Efendim bu satıyor!." Hadi canım sen de.. Satsa adam gibi tirajlar olurdu. Bütün Türk gazetelerinin toplam tirajı, bir Japon gazetesinin (ki böyle dört tane var, Tokyo'da) üçte biri.. Belki de satmayış sebebi bu ucuzluğumuz.. Adam gibi gazete olamayışımız.. Özlem'den haberi olmayan, olmadığı için halka da haber vermeyen (Gazeteler haber mi veriyor zaten) medyamın ne işe yaradığını da çok merak ediyorum.. Mucizeler Komedisi, yılın, hatta son yılların en büyük şov olayı.. Şener "Aman Hıncal şimdi gelme.. Oyun daha oturmadı" demişti.. Onay çıktı.. Sözüm vardı, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal dostumla birlikte gittik.. Akatlar Kültür Merkezi harika bir yer olmuş.. Salon müthiş.. Kulis daha da müthiş.. Gala yapmak için ideal.. Yusuf Namoğlu başlatmıştı. Ünal bitirdi. İkisine de alkış.. Mustafa Oğuz.. Girişte karşıladı bizi.. Oğuz'a da alkış.. Mucizeler Komedisi biterken, bu ülkeye çağdaş müzikalciliği getiren Egemen Bostancı'nın bayrağı emin ellere teslim ettiğini hissettim. Mustafa, Egemen'in çırağıydı.. Kalfası oldu. Şimdi usta.. Dümbüllü'nün kavuğu kime gider bilmem, ama Egemen'in perdesinin ipi Mustafa'nın ellerinde.. Oyun başından sonuna ilgiyle izleniyor.. Dekor, hele ağırlık ve değişkenliğine rağmen, bu kadar pratik stilize dekorda Michel Launey, adeta bizimkilere ders vermiş.. Canan Göknil'in kostümleri gene harika.. Beyhan Murphy'nin dansları, nasıl güzel, nasıl çarpıcı.. Meleklerle Şeytanların kavga dansı mesela.. Müthişti.. Müzik genelde çok hoştu.. Ama böyle müzikallere, bir de akılda kalacak, dillere destan olacak birkaç şarkı gerekir.. Bu eksikti işte.. Hisseli Harikalar Kumpanyası'nı hatırlayın.. Şen Sazın Bülbülleri'ni.. Bazı şarkıları, nesiller değiştiği halde ezber biliniyor.. Tamer Çiray'ın dışında bir besteciye gidilmeliydi belki, birkaç şarkı için.. Işıl Kasapoğlu bu ülkenin en büyük yönetmenlerinden biri olduğunu bir daha kanıtlıyor. Bu kadar büyük sahnede, bu kadar geniş bir kadroyu, bu kadar dağınık sahnelerde toparlamadan, ritmi, tempoyu hiç düşürmeden sonuna kadar götürmek kolay iş değil.. Işıl Kasapoğlu'nu alkış listesinin en başına koymak gerek.. Yazar Kurtcebe Turgul'a gelince.. Soyadına göre eğer Yavuz Turgul'un oğlu ise, babasının tam izinde.. İlle de mesaj verme sıkıntısı.. Çok iyi bir şeyi, "İlle de mesaj" diye sıkıntıya sokma.. Mesaj oyunun bütünü ile verilir.. İzler, çıkar, düşünürsünüz.. Mesele de odur.. Düşündürmek.. Onu yapmaz da siz bazı şeyleri ille de dangadanak söylerseniz, sıkıntı yaratır. Ne şirin bir masal havasında giderken her şey, Şeytan'a ve Safa beye o toplumsal içerikli tiradları attırıp, o büyülü havayı dershaneye çevirmenin ne alemi vardı Kurtcebe.. Şeytan diyor ki.. "Şimdi gidiyorum, ama bir gün karşınıza Amerika, ya da Ortadoğu'da çıkabilirim.." Aaa.. Bush şeytanmış demek.. Bravo.. Bu ne güçlü hicivdir böyle.. Gerek yok.. Hiç gerek yok.. Bu kadar güzel bir oyunu, çocukların bile aklına gelecek klişe dokundurmalarla ucuzlatmak hoş değil.. Şeytan bana da diyor ki, böyle durumlarda.. Neyse.. Tadımız kaçmasın.. Şener Şen dünya çapında bir usta.. Gene muh- te- şem!.. Özlem Tekin.. Yazdık ya.. Vay anasını Sayın seyirciler.. Şevket Çoruh diye bir delikanlı.. Şeytan'ı oynuyor. Hayır. Şeytan oluyor resmen.. Bravo. Güven Kıraç.. Severim. Bayılırım.. Gene de ne sıcak, ne sevimli. Mirkelam.. Sana da alkış sevgili dostum.. Müthiş bir müzikal oyuncusu olduğunu kanıtladın.. Pamela Spence.. İlk defa gördüm, duydum.. Kız bir harika.. Böylesi çok geniş sahneli müzikallerde ses ve ışık düzeninde en küçük yanlış, bir çuval inciri berbat eder. Harikaydı. Baktım.. Altınçizme.. Nur içinde yatan Necdet Ağabeyimin yetiştirdiği ekip.. Mucizeler Komedisi, Türkiye'nin yüz akı bir müzikal.. Ne yapın yapın, görün.. Mutlak görün..
|