|
|
|
|
|
|
Herkes aşkı farklı anlattı
Sevgililer Günü için moda dünyası sıkı bir hazırlık yaptı; kalp şeklinde küpe, bilezik ve yüzüklerle... Aralarında benim de bulunduğum çok sayıda sanatçı, iş adamı ve gazeteci ile birlikte biz de bu özel günü kendimize göre tanımladık. Sergi, '40 Gün 40 Gece Aşk' adıyla Pasaj Markiz'de devam ediyor.
Sevgililer Günü... Birçok sektörde olduğu gibi moda dünyası da bu anlamlı gün için özel tasarımlar üretti. Chanel'in kalp şeklindeki eğlenceli küpeleri, Dior'un kalp yüzüğü, Tifffany'nin kalp uçlu bileziği... Her biri farklı şekillerde aşkı ifade ediyor. Son bir-iki haftadır birçok sergi ve organizasyon daveti aldım. Çoğu da Sevgililer Günü adına... Söz etmek istediğim organizasyon ise, Pasaj Markiz'de geçen cumartesi açılan '40 Gün 40 Gece Aşk' sergisi. Sanatçı, iş adamı, tasarımcı, gazeteci gibi farklı alanlardan birçok isim sergiye 'kendileri için aşkı ifade eden, anlatan herhangi bir şey' ile katıldı. Ajda Pekkan, Yılmaz Erdoğan, Sibel Kutman, Pakize Suda, Demet Akbağ, Bahar Korçan, İsmail Acar ve benim de aralarında olduğum birçok ismi bir araya getiren ve dün başlayan sergi, 25 Mart'a kadar Pasaj Markiz'de sergilenecek.
RENKLER DE TIPKI AŞK GİBİ Beni arayıp; "Sizin için aşkı anlatan herhangi bir şey olabilir, bir şiir, obje" dediler. Ben işimden yola çıkmayı tercih ettim. Pembeden bordoya giden degrade bir kumaşla bir gepyer hazırladım. Renklerle aşkın değişkenliğini, kumaşın birbirine geçişi, düğümlenişiyle ise aşk içinde iki kişinin yaşadığı geçişleri ifade etmeye çalıştım.
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ! Bunun dışında, aşka dair son günlerde çıkan keyifli bir aşk romanından söz etmek isterim. "Aşk bir varmış bir yokmuş." Tom Perrotta tarafından yazılmış kitapla şöyle tanışıyorsunuz; "Sarah aşkla tanıştığına çok gençti. Tam mutluluğu bulduğunu zannettiği anda aşk gidiverdi. O yılmadı, yine aşık oldu. Bu sefer evlendi de, üstelik çocuk sahibi de oldu. Masal gibiydi her şey... Ancak şans hâlâ ondan yana değildi. Aşk yine gitmişti. Sarah umudunu hiç yitirmedi ve bir gün Todd ile tanıştı" Bu haftaki yazımı, Nazım Hikmet'in şiirinden bir bölümle bitirmek istedim: "Ama / biz / o zamana kadar / o kadar karışacağız ki birbirimize / atıldığımız çöplükte bile / zerrelerimiz / yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. / Ve bir gün yabani bir çiçek / bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse / sapında muhakkak iki çiçek açacak / biri / sen / biri de ben."
DilekHanif
|
|
|
|
|
|
|
|
|