Munoz kupalarına bakarak avunsun
Fenerbahçe'de Anelka beklentisi büyük. Pazar günü ilk 11 başlamalı mı? Fenerbahçe, maça Anelka ile çıkmalı. Fenerbahçe madem büyük fedakarlıklara girip Anelka gibi bir futbolcuyu transfer etti, İstanbulspor maçı çok uygun bir fırsat. O maçta Fenerbahçe ofansif oynayacak. Savunma güvenliğinden ziyade, gol şova yönelik futbol beklentisi var. Şükrü Saracoğlu'na çıkıyor. Seyirciyle Anelka'nın bir araya gelmesi için en güzel fırsat. Tahmin ediyorum, Daum da böyle yapacaktır. Zaragoza'nın teknik direktörü Victor Munoz, "Bizim iki Avrupa Kupamız var. F.Bahçe'nin nesi var? Favori biziz" diyor. Zaragoza'nın hocası atıp tutmasın. Fenerbahçe her yönden Zaragoza'dan daha iyi bir takım. Fenerbahçe'nin UEFA Kupası'nda Zaragoza'ya elenmesi büyük sürpriz olur. Tarihteki kupaları gösterip atıp tutmaktan vazgeçsin. Galiba Zaragoza'nın hocası Fenerbahçe'ye elendikten sonra dönüp eski kupalarına bakarak avunmak zorunda kalacak. Rıza Çalımbay, "Beşiktaş'ta 20 yıl oynadım. Hiç yerli hocayla çalışmadım" dedi. Beşiktaş'ta son dönemde Rasim Kara dışında yerli hoca niye yok? Yerli teknik direktörlerin bir handikabı var. Üç büyük kulüp de kariyeri belli olan bir hocayı takımın başına getirmek istiyor. İlk defa büyük kulüpte kariyer yapacak bir hocayı getirmek istemiyor. Böyle olunca yerli antrenörler bir türlü büyük bir kulüpte teknik direktörlük yapıp kariyer sahibi olamıyor. Üç büyük kulübün yönetimleri de bir hocayı ilk defa getirmeyi riskli görüyorlar. Dikkat edin, Galatasaray ve Fenerbahçe'yi çalıştıran Fatih Terim ve Mustafa Denizli, Piontek ve Derwall'in yanında yetiştiler. Hiçbir büyük kulübün yönetimi direkt o riski göze alamadı. Beşiktaş bunu bir Rasim Hoca'da kırdı. Çok kısa dönem Fuat ile çalıştı. Şimdi de Rıza'yı getirdi. Ama getirirken bile herkesin kafasında "İlk defa büyük takım çalıştıracak. Acaba ne yapacak?" sorusu var. Bu kısır döngünün bir şekilde kırılması lazım. Gençlerbirliği taraftarının Beşiktaş için "Bu kadar ağlamaya yürek dayanmaz" diyerek "Bir emzik de benden" kampanyası başlatmasına ne diyorsunuz? Futbolda hiciv güzeldir. Hiciv olursa küfür olmaz. Onun için bir hiciv olarak Gençlerbirliği taraftarı böyle bir kampanya düzenlemiş. Ama hiciv demek gerçek demek değildir. Şükür Allah'a; Beşiktaş'ın 102 yıllık tarihinde emziğe hiç ihtiyacı olmadı. Herkes bilmeli ki, bundan sonraki yüzyıllarda da hiç olmayacak. Galatasaray yönetimi 15 gün herkese konuşma yasağı getirdi. Bir, Hagi susabilir mi; iki, yönetim-Hagi gerginliği böyle bir yasakla aşılabilir mi? Susacaklar. Başka çareleri yok. Susmazlarsa camianın tepkisini çekerler. Ne bir yöneticinin ne de Hagi'nin böyle bir lüksü var. Sezonun sonunu beklerler. Herkes şapkasını önüne koyar. Devam mı edecekler, yolları mı ayıracaklar, kararlarını verirler. Hagi gibi geçen senenin ikinci yarısında aldığı takıma başarılı bir performans çizdiren teknik direktörle ilgili bir şey söylenemez. Söylenmemeli. Galatasaray şampiyon olsa da yönetim Hagi'yi gönderir mi? Yöneticilik yaparken bir şey öğrendim: Futbolda geleceğe yönelik sözler çok geçerli değil. Galatasaray Hagi ile şampiyon olduğu anda kimse Hagi'yi gönderemez. Şampiyon olamazsa da Hagi'yi gönderirler. Hagi de bunun farkında. Oyununu bunun üzerine kurmuş. Biliyor ki, başarının da başarısızlığın da hiçbir mazereti yoktur. Ama aynı başkan şampiyon yapmasına karşın Lucescu'yu gönderdi. O çok özel bir durumdu. Fatih Terim gibi Galatasaray'a UEFA Kupası'nı kazandırmış bir teknik adamın geri dönüşü söz konusuydu. Öyle bile olduğu halde Galatasaray taraftarı Lucescu'nun gönderilmesini hiçbir zaman hazmedemedi.
|