Eczanesahipleri, Eczacılar Birliği'ne kızgın: Bağ-Kur'un aldığı ilaçlar için yüzde 2.5'lik indirimin yüzde 3.5'e çıkmasına karşıyız.
Emekliye bu kadar ucuza ilaç Ve-re-me-yiz
Eczacılar ise bu indirime isyan etti: Kamu zaten borçlarını geç ödüyor. Biz ne kazanıyoruz ki bir de indirim yapalım? Aralık ayında Türk Eczacılar Birliği ile Maliye Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK emeklilerine, yüzde 3.5 indirimli ilaç satışında anlaştı.
'Zaten devlet kurumları bizden aldıkları ilaçların parasını geç ödüyor, bir de ilaç başına devlete yüzde 3.5 indirim yapmayı kabul etmiyoruz." Eczacılar bu sözle Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türk Eczacılar Birliği arasında 14 Aralık 2004 tarihinde yapılan iskonto protokolüne adeta isyan ediyor. Söz konusu protokol ile eczaneler Bağ- Kur, Emekli Sandığı ve diğer devlet kurumlarının kendilerinden aldığı ilaç için perakende fiyatı üzerinden eskiden yüzde 2.5 yaptıkları indirimi yüzde 3.5'a çıkaracak. İlaç ithalatçıları ve imalatçıları ise ilacın üretim yılına göre toptan fiyat üzerinden yüzde 4 ile 11 arasında bir indirim yapacak. Protokol 1 Şubat 2005 tarihinde uygulamaya konulacak. Bu indirime eczacılar büyük tepki gösteriyor. Zaten kurumlardan paralarını geç tahsil ettiklerini belirterek, yüzde birlik bir indirim artışının varlıklarını sona erdirebileceğini savunuyorlar. Hatta bazı eczacı odaları bu protokolü mahkemeye taşıyacaklarını dile getiriyorlar.
SADECE BİR ADIM ATTIK Peki ama neden bu protokolün yapılmasına gerek duyuldu? Bu soruya yanıtı protokole imza atan taraflardan olan Türk Eczacılar Birliği (TEB) adına Genel Sekreter Tekin Çağlar veriyor. Çağlar, eczanelerin müşterilerinin yüzde 80'inin kamu kurumları olduğunu belirterek, 10 Şubat 2005 tarihinde SSK'nın da bu zincire dahil olacağını söylüyor. Çağlar, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sinin SSK'lı olduğunu anımsatarak, "SSK'lılar hastane içindeki eczanelerden ilaçlarını temin ediyorlardı. Bugün hiçbir eczanenin önünde kuyruk yokken, SSK eczanelerinin önünde uzun kuyruklar var. Artık SSK'lılar da ilaçlarını serbest eczanelerden temin edecekler. Devlet bir adım attı, biz de ona karşı indirimi artırdık. Sonuçta onların da çağdaş bir hizmet almaya hakları var ve herkes fedakarlık yapmak zorunda" diye konuşuyor. Yüzde birlik artış az gibi görünse de devletin eczanelere yaptığı ödemenin miktarına baktığımızda aslında hayli büyük. Zira devletin sağlık harcamalarının yarısı ilaca gidiyor. Yüzde 1'lik indirim artışında devletin ne kadar kârı olacağını sorduğumuzda ise Çağlar, "Devletin 2005 yılında eczanelere ödemesi düşünülen paranın miktarı yaklaşık 5 katrilyon. Yani bunun yüzde biri oldukça yüksek bir miktar" yanıtını veriyor. Çağlar, eczacıların bu konuya neden tepki gösterdiklerine anlam veremediğini de kaydediyor. Çağlar, 35 milyon kişinin eczanelerden alışveriş yapacağını belirterek, "Bu sayı ciddi bir rakam. Bir kurum da eczacıların müşterisi olacak. Onlar bir adım attı, biz de bir adım attık" diyerek attıkları imzayı savunuyor.
EN BÜYÜK MÜŞTERİ DEVLET En sert tepki meslek odalarından geliyor. İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Zafer Kaplan, ilaçları hemen teslim ettiklerini ancak bu kadar indirim yapıp bir de paralarını kurumlardan geç tahsil ettiklerini söylüyor. Kaplan, Türkiye'de eczanelerin müşterisinin yüzde 85'inin devlet olduğunu belirterek, kurumların ödemesi gereken parayı ise aylarca geciktirdiğini söylüyor. Kaplan bu indirimle SSK'nın da yükünün eczacılarının omzuna yüklendiğini anlatıyor. Emekli Sandığı 18 gün içinde eczaneye ödemesi gereken miktarı iki ayda teslim ediyor, Bağ-Kur ise bu ödeme süresini 4 aya kadar çıkarıyor. SSK bu süreyi 60 gün olarak taahhüt ediyor ancak eczacılar 60 güne inanmıyor.