|
|
|
|
|
Beni herkes çok sevmeli
|
|
Cem Yılmaz biten ilişkisini anlattı: Lal beni yeterince sevmedi, onun hayatında önemli biri olmak isterdim.
"Sosyal biri değilim. Partiler vereyim, etrafımda insanlar olsun, bana göre değil. Ama Lal öyle değildi. Hem tutkulu aşk yaşayıp, hem arkadaşlarla vakit geçirmeyi beceremiyorum."
"Çok insan tanıyorum ama sadece iki üç arkadaşım var. Sabahın dördünde kim ayaktaysa onunla görüşürüm. Geceleri yaşıyorum."
Aşkta başarılıyım ilişkilerde kötüyüm
Kalbini ve evini ilk kez Sabah'a açtı dedik. Dün gazetenin birinci sayfasından böyle anonsladık Cem Yılmaz röportajını. Cem Yılmaz ise bu cümleden nefret etmiştir. Biliyorum, atıvermiştir kenara gazeteyi. Şimdi telefon etsem "Gazetecilik yapıyorum, ilgi çeken başlığı bulmak zorundayım. Evinizi ilk defa görüntüledik. Hiç beklemediğim halde aşk hayatınızı konuşabildik. Söyleyin bakalım nasıl verseydim anonsu" desem nasıl bir cevap alırdım biliyor musunuz? "Eyvallah" derdi Cem Yılmaz. "Eyvallah". Sıkça kullandığı bir kelime. Alışkın değilim duymaya ama onun ağzına yakışıyor. Kendine has üslubuna ayrı bir hava katıyor. Yeni yılın ilk röportajı diye sözleşmiştik. Olmadı. Çok hastalandım ben. Ardından Sabah'ın Akdeniz Projesi için Antalya'ya gitmem gerekti. Bekledi beni. Böylesine sadık konuk bulmak kolay değildir. "Siz dönün" dedi "Öyle yaparız. Benim mutlaka röportajım çıksın diye bir kaygım yok ki..." Yok tabii kaygısı. Filmini 4 milyon kişi izlemiş. Hem de bütün negatif yazılara rağmen. Televizyondaki son reklamı herkesin dilinde, evinin kapısının önünde her daim gazeteciler. Abartmıyorum, kapısının önünde bekliyorlar. Neden kaygısı olsun ki? Ama benim kaygım var. Sınırlarımı zorlamışım zaten, uçaktan iner inmez soluğu evinde aldım.
MÜSTAKİL BİR VİLLA Modern çizgili müstakil bir evi var Cem Yılmaz'ın. Ev mimar Dara Kırmızıtoprak imzasını taşıyor. Hemen her duvarda İsmail Acar resimleri. Kıpkırmızı bir mutfak. (Pek yemek pişmiyor ama...) En alt katta ise minik bir müzik stüdyosu var, salonun hemen arkasında. Cem Yılmaz beste yapıyor biliyor muydunuz? Hatta yakında bir albüm çıkaracak. Konu Cem Yılmaz olunca "Hadi canım oradan, bu da şakadır" diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Röportaj boyunca tabiiki eğlendik, güldük. Ama bütüne bakarsak daha çok da ciddi konuşmuşuz. G.O.R.A.'nın başarısını, reklamları, bundan sonraki projeleri konuştuk. Bir ara "Yalnızım" deyiverdi. Uzun zamandır beraber olduğu Lal Feray'dan ayrılmış. Aşk konuştuk, ilişkileri konuştuk. Öyle bir cümle sarf etti ki, biraz acımasız, kalakaldım. Sustum. Dedi ki "İki kişi de kalabalıktır, inanın." Öylesine içten anlattı ki ilişkisini, o yüzden bugün, önce röportajın "Aşk" bölümü var.
Ne güzel bir eviniz var. -Teşekkür ederim. Ama biliyor musunuz ben bu evde kimseyi ağırlamadım.
Niye, arkadaşlarınız yok mu? -Valla çok fazla yok.
Kaç kişi? -İki ya da üç diyebilirim.
Hiç fena değil bu sayı. -Eyvallah. (Gülüyor.) Yani yanlış anlamayın çok insan tanıyorum ben ama çok sık görüştüğüm insan sayısı az. Yetişemiyorum galiba. İyi bir arkadaş değilim. İştirak edemiyorum arkadaşların davetlerine. Burada da o yüzden yemek vermedim. Beceremiyorum o işleri. Bana göre değil.
Niye? "Alo" diyeceksiniz herkes gelecek. -Gerçekten de utanç verici değil mi. Onu bile diyemiyorum. Sosyal hayatım nasıldır biliyor musunuz? Sabahın dördünde kim ayaktaysa onunla görüşürüm.
O yüzden mi sık sık çorbacıda yakalıyor sizi magazinciler? -Valla şu sıralar çorbacı da yok. Yalnızım ben. Normal bir hayatım var.
LAL İLE BERABER OLMAK ZOR Yalnız mısınız? Sevgilinize ne oldu? Lal Feray bitti mi? -Kaba oldu bu soru. Öyle yazmayalım. Lal devam ediyor sadece bizim ilişkimiz bitti.
Üzüldüm. Hoş bir çifttiniz. -Ben de üzüldüm tabii. En çok sevdiğim insandır.... Ayrıldık.
Niye ayrıldınız? -......
Zor tabii sizinle beraber olmak. -Tabii ama Lal ile de beraberolmak zor. Medyatiklik açısından diyorsanız, Lal birçok şeye göğüs germiştir. O çok hassastır bu konularda. Ben yine neticede sağda solda görünen bir adamım ama o hiç sevmez bu işleri. Yine de iyi idare etti. Bir seneyi geçkin bir süredir işler iyi yürüdü ama birbirimizin hayatına fazla rahatsızlık vermeyelim diye ayrıldık.
SEVGİLİMİ ALDATMAM BEN G.O.R.A.'da aşkı uğruna adam ölümü göze alıyor. Ama bu hikayede sanki aşkla biraz dalga geçiyorsunuz. Aşkı ciddiye almıyor musunuz? -Doğru valla. Bende o tarz bir aşk duygusu eksikliği var. Onu gözlemliyorum.
Hiç aşık oldunuz mu? -Tabii canım. Yetişkin olduktan sonraki tek aşkım Lal oldu zaten. Yetişkin bir ilişkimiz vardı bizim. Ben iyiyimdir aşkta, sinematografik bir aşığımdır.
Yani? Ölümü göze alacak kadar aşık olur musunuz? Ya da abartmayayım ödün verecek kadar tutulur musunuz? -Olurum. Ona da oldum zaten. Ama gelgelelim ben aşkta başarılıyım ama sosyal ilişkiler konusunda çok kötüyüm.
Aşkta başarılıyım ne demek? -Yani ne desem arabesk kalacak.
Hayat biraz arabesk değil mi zaten? -Tabii ki öyle. (Şarkı söylüyor) Sevdim mi tam severim, sildim mi tam silerim. Ben gerçekten de sevdim mi çok severim. Yani sevgimden şüphe edilecek bir şey yapmam. Kandırmam, yalan söylemem. Asla aldatmam karşımdakini. Ama gerçekten ayrılınca da ayrılırım, o ayrı.
İKİ KİŞİ DE KALABALIKTIR
Tamamen bitti mi yani, aşk kuvvetliyse geri dönüşler mutlaka olur. -Oldu zaten. Bir iki kere oldu. Ama o geri dönüşler aşkın gereği, yani gerçekten dönmek istediğiniz için değil. Aşk öyle bir duruma geldi ki sosyalgerçeklere kurban oldu. Ben demin de söyledim ya sosyal bir insan değilim, partiler vereyim, etrafımda insanlar olsun. Ama Lal öyle değildi. O bütün sosyal ilişkileri çok iyi becerir. Asosyal olmak benim de hoşuma gitmiyor aslında ama bir taraftan bu sorunumu çözeyim bir taraftan da aşk yaşayayım diye bir durumum yok benim. "Yani hem arkadaşlarımızla hoşça vakit geçirelim hem de ihtiraslı bir çift olalım" diye yola çıkarsanız olmuyor işte. Bizde de olmadı.
Kalabalıkları sevmiyorsunuz siz, beraber olduğunuz sadece size ait olsun istiyorsunuz. -İki kişi de kalabalıktır. Yani yeterince kalabalıktır, başka bir şeye ihtiyaç olmaz.
BENİ YETERİNCE SEVMEDİ
Lal Feray sizden yaşça büyüktü değil mi? -Evet. Beş yaş büyüktü, fazla değil. Yani bir iki aptalın yazıp çizdiği gibi "Toy boy" durumumuz yoktu yani.
Onu kastetmedim. Ayrıca olsa ne olur, kime ne? -Biliyorum. Ama öyle düşünenler de var. Neyse zaten uzun zaman oldu biteli bu ilişki.
Ne zaman bitti? -İki ay önce.
Nasıl uzun zaman oldu? Hâlâ ayrılık acısı çekiyorsunuzdur. -Acısını falan çekmiyorum. Ben bir problem olduğu için ayrılmadım ki ayrılmam gerektiği için ayrıldım. Biz çocuk değiliz ki koskoca adamlarız. Lal benim için görüşmeyecek kadar kıymetli bir şey olduğu için görüşmüyorum artık. Ayrıca ben onun hayatında çok önemli birisi olmak isterdim. Öyle değildi. Yani beni yeterince sevdiğini düşünmüyorum. Çok sevilmek isterim ben.
Zor bir adamsınız siz. -Valla bunu bazen çekicilikle karıştırıyorlar ama değil. Ben başkaları röportajlarda Zor adamım" dediğinde gülüyorum... Ama doğrusunu söylemek gerekirse ben aslında zorum, çok zorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|