|
|
|
|
|
Vey-Cell kapsadı
|
|
Beşiktaş, Efes Cup'ta Hollanda'nın vasat ekibi Vitesse önünde 2 kez direğe takıldı, dünyaları kaçırdı. Galibiyeti "Altın kafa Veysel" getirdi.
Beşiktaş için, yaşanan sürprizlerin ber a b e r i n d e üzüntüler getirdiği bir yıldı 2004. Kara Kartal için 2005 yeni bir sayfa demekti. Ve Beşiktaş, 2005'teki ilk maçında Efes Cup'ta Vitesse ile karşılaştı. Önceki gün Beşiktaş'ı Antalya'da "şampiyon" gibi karşılayan taraftarlar "Biz sizin arkanızdayız" diyordu. Futbolcular da, bu taraftarlara özledikleri futbolu sergilemek ve ikinci devrede bambaşka bir takım olacaklarını ispat etmek için çıktı sahaya. Anlaşıldı ki; Vicente Del Bosque yönetimin üzerinde... Yönetimin biletini kestiği vatandaşı Juanfran'ı ilk 11'de sahaya süren İspanyol hoca adeta, "Burada patron benim" dedi. "Gitti gidecek" denilen kaleci Oscar Cordoba da Del Bosque'nin ilk 11'de sahaya sürdüğü isimlerdendi. Bu tercihler gösterdi ki, Del Bosque de aynı siyah-beyazlı yönetim gibi tutarsızlık içinde. Beşiktaş, Malmö'nün 6 attığı Vitesse'ye oranla üstün olan taraftı. Ama yine de iyi oynamadı. Takım oyunundan uzaktı ve hatlar arasındaki kopukluklara bir türlü önlem alamadı. Neyse ki Vitesse güçsüzdü. İlk devrenin en etkili pozisyonunu bulan taraf Beşiktaş'tı. 37'de Juanfran'ın sağdan kullandığı kornerde, Veysel altıpas üzerinde akıllara durgunluk verecek bir şekilde topa dokunamadı; savunma da tehlikeyi uzaklaştırdı. Siyah-beyazlı ekip 47'de golü buldu. Pancu, şampiyonluğun kazanıldığı 100. yıldaki performansından bir kesit sunarak soldan ilerledi ve müthiş bir orta kesti. Topu iyi takip eden Veysel de "Altın kafa" lakabını tescilledi: 1-0.
Bir akında iki kez direğe
Golden sonra Beşiktaş hızını kesmedi ama farkı artıramadı. Denenmek için kampa gelen Nijeryalı Mohammed Souleymanou, 64'te yaklaşık 20 metreden sert vurdu; top direkten döndü. Dönen topu iyi takip eden Ahmed Hassan'ın vuruşu kötüydü; o da topu direğe nişanladı. Beşiktaş kazandı ama iyi oynamadı. Şu açık ki bu takımın hâlâ bir lideri yok. Maçtaki ender güzelliklerden birisi de futbola uzun bir ara veren Tayfur'un gençlere örnek bir performans sergilemesiydi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|