|
|
|
|
|
|
Farklı bir kış masalı: Polar Express
Önümüzdeki hafta Türkiye sinemalarında vizyona girecek olan 'Polar Express' (Kutup Ekspresi), klasik hikaye anlatımını; sinemanın son teknolojileriyle buluşturarak, hareket yakalama teknolojisinin ileri bir uyarlamasını hayata geçiriyor. Tom Hanks'in beş ayrı karakteri birden canlandırdığı film, bir Noel öyküsünü konu alıyor.
Karlı bir Noel arifesi akşamı, küçük bir çocuk heyecan içinde ve pür dikkat yatağında uzanmaktadır ve sadece beklemektedir... Asla duyamamaktan korktuğu sesi duyabilmek için dinlemektedir. Bu ses Noel Baba'nın kızağındaki çıngırakların sesidir. Gece yarısına 5 dakika kalmıştır... Çocuk gökgürültüsünü andıran bir sesle yerinden zıplar. Penceredeki buğuyu temizlediğinde, ağır ağır düşen kar tanelerini, ve gecenin karanlığına buharını üfleyen pırıltılı bir kara trenin evinin tam önünde durmaya çalıştığını görür. Aceleyle dışarı koşturur; üzerinde sadece pijamaları ve terlikleri vardır. Dışarıda, özellikle kendisini bekliyormuş gibi görünen tren kondüktörü onu karşılar ve, "Geliyor musun?" diye sorar. "Nereye?" "Kuzey Kutbu'na. Bu, Kutup Ekspresi!"...
***
Daha önce 'Forrest Gump' ve 'Cast Away'de bir araya gelen Akademi ödüllü ikili Tom Hanks ve yönetmen Robert Zemeckis, Chris Van Allsburg'ün sevilen çocuk kitabına dayanan 'Polar Express' (Kutup Ekspresi) adlı ilham verici macera ile önümüzdeki hafta sinema izleyicisiyle buluşacak. Sony Pictures Imageworks; 5 kez Oscar almış görsel efekt süpervizörü Ken Ralston ve 2000 yılı Oscar adayı Jerome Chen'le çalışarak, bu filmi Imageworks'ün yeni nesil 'hareket yakalama' tekniği sayesinde bilgisayar yapımı görüntü animasyonlarıyla hayata geçirdi. 'Performans Yakalama' adı verilen bu yeni teknik, oyuncuların canlı-aksiyon performanslarının daha önce hiç görülmemiş biçimde dijital karakterlerin duygu ve hareketlerine dönüştürülmesine olanak tanıyor.
'İNSANIN AKLINDA YER EDİYOR' Yönetmen Zemeckis, kitabın yazarı Chris Van Allsburg'un yaptığı illüstrasyonların hem dürüst ve tanıdık, hem de müthiş gerçek üstü olduklarını söylüyor. Zemeckis, aynı özelliği beyaz perdeye de yansıtarak, izleyiciye genç bir çocuğun gözünden Kuzey Kutbu'na yapılan bir gece yarısı yolculuğunu da tattırmayı amaçladığını şu sözlerle açıklıyor: "Bu karakterlerin yüzlerinde ve kişiliklerinde kendinizi, çocuklarınızı ya da birlikte büyüdüğünüz çocukları görmek kolay. Trenin pencerelerinden görülen manzaralar da, gizemli ya da heyecan verici uzak yerlerin düşlerimize yansımasını çağrıştırıyor." Yönetmen Zemeckis, hayalindeki filmi ve filmin nasıl bu yeni teknikle çekilmesi kararı alındığını şöyle anlatıyor: "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler ya da çizgi romanlardaki gibi abartılı görüntülerin olduğu fantezi yapıtlarda animasyon harika olur. Ama ben daha gerçekçi bir şekilde hayata geçen bir şey istedim." Zemeckis bu benzersiz görsel talebi defalarca Akademi Ödülü kazanmış ve halen dijital yapımda endüstrinin liderlerinden Sony Pictures Imageworks'ün baş görsel efekt süpervizörlüğünü yürüten Ken Ralston'a götürmüş. Raltson, Zemeckis'e 'hareket yakalama' (motion capture, mo-cap) tekniğini önermiş. Söz konusu tekniğin oyuncunun canlı performansının dijital olarak kaydedilerek, sanal karakterlerin yaratımında model oluşturmaya yaradığını anlatmış. Zemeckis bu yöntemi biliyor olmasına rağmen, daha önce gördüğü uygulamalarla 'The Polar Express'de (Kutup Ekspresi) hedeflediğini bağdaştıramamış. Bu son derece gelişmiş sistem, hareketin çok ötesine geçerek, oyuncunun görünen her hareketini ve en ince mimiklerini yakalayabilecek şekilde tasarlanmıştı. Buna ek olarak, birçok oyuncunun 3 boyutlu yüz ve vücut hareketlerini, 360 derecelik açı sağlayan bir dijital kamera sistemi aracılığıyla bire bir kaydedebiliyordu. 'The Polar Express' ve Imageworks ekipleri Tom Hanks'i ilk denekleri olarak kullanarak işlemi test ettiler. Zemeckis, içeriğine uygun olarak bu çığır açıcı teknik için şöyle konuşuyor: "Sonuçları aldıktan sonra bunun mükemmel bir teknik olduğunu gördük. Teknik bu derece geliştirilmiş olmasaydı, projeyi üstlenmeyebilirdim."
'YAĞLIBOYA TABLO ETKİSİ' Söz konusu teknik, dijital olarak kavranan ve yorumlanan canlı materyalin miktarını kat be kat artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yönetmene hikaye anlatımında benzersiz bir çeşitlilik sunuyor. Yönetmen bu yöntem sayesinde, tümü kamera hareketleriyle olmak üzere, çok geniş bir yelpaze içinden derinlik ve perspektif seçebildiği gibi, karakterleri siber ortamlarına göre hareket ettirme olanağı bulmuş. Zemeckis için çok önemli olan yağlı boya tablo etkisi ise post-performans evresinde, en modern BYG'lerle kat kat artırılmış. Filmi belli bir kategoriye koymak ise bir hayli zor. Çünkü bilinen benzetmeler filmi tanımlamakta yetersiz kalıyor. 'Polar Express', çoğunlukla tasvir edilerek anlatılıyor ABD'de: "Bu film geleneksel bir animasyon, sadece hareket yakalama ya da tam bir canlı aksiyon değil."
|
|
|
|
|
|
|
|
|