|
|
Yılın son yazısı
Bu benim bu yıl yazdığım son yazı.. Yarın, sporda sorucevap köşesi var, ama yazı olarak son yazı bu.. Önceki gece SABAH çalışanlarının yılbaşı kutlaması vardı.. Sevgili Nebil (Özgentürk) yanıma yaklaştı: - Ne iyi yaptın bu köşe yazılarını yazmaya başladın.. Evet Türkiye'de çok izleniyordun.. Halk tarafından da çok seviliyordun.. Ama benim ve çevremin içinde olduğu bir kesim seni tanımıyordu.. Antipatik buluyordu.. Onlar nasıl temiz bir kalbinin olduğunu, ne kadar dürüst olduğunu bu yazılarla tanıdılar.. Benim çevremde enteller yoktur.. Benim çevremde entelektüeller vardır.. Bu söylediklerim onların düşünceleri.." Ne dediğini anlamıştım.. Ne söylediğini biliyordum.. Sevgili Nebil' e o eğlencenin ortasında anlatamazdım ki, televizyonlardaki ticari savaşlarda, insanlara hangi saiklerle saldırılır, imajları bozulmaya çalışılır?. Yanında iyi bir gazetenin gücü olmayan televizyon kanallarını ve o kanalları en tepeye taşıyanları nasıl vurmaya çalışırlar?.. Ne büyük sahtekarlıklar döner televizyon dünyasında?.. Tetikçiliği nasıl etikçilik diye gösterirler?.. Çok reyting alan programlar rakip kanaldaysa, nasıl etik tartışmaları açarlar.. Sonra kendi kanallarına transfer edip, nasıl sayfa sayfa övgüler düzerler.. Bazı yapımcılarla, bazı tetikçiler arasında ne tür bağlantılar vardır, nerden bilsin bizim sevgili Nebil'cik?. O temiz kalbiyle, insan sevgisiyle "Bir yudum insan "ı yaptı yıllarca.. Duyarlı, içten ve duygusal işçiliğiyle.. Neyse, o günler çook gerilerde kaldı.. Bu yılın son yazısı bu.. Ben SABAH gazetesinde olduğum için çok mutluyum.. Umarım siz de benimle olmaktan mutlusunuzdur.. İyi yıllar Türkiye.. Her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan..
|