| |
|
|
'Dün'ü yarına taşımak abesle iştigaldir
Yazılı olmayan hafıza çok zayıf. Hatırlamaya çalışın 2004'te meydana gelen önemli olayları. Bunların üzerinde günlerce tartışıldı. Gazetelere manşet, yorumlara konu oldular. Acaba kaç tanesi o günlerdeki gibi anlam ifade ediyor sizin için? Bazılarını ben hatırlatayım. 1 Şubat günü Mina'da şeytan taşlayan hacılar birbirlerini ezince, 11'i Türk 244 kişi ölmüştü. 28 Mart'taki yerel seçimlerde AK Parti oyların yüzde 41'ini ve 58 ilde belediye başkanlıklarını kazanmıştı. 9 Haziran'da, Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan, salıverilmişlerdi. 11 Temmuz'da Erdoğan'ın kızı Esra'nın nikâh törenine, Ürdün Kralı, Pakistan Cumhurbaşkanı, Yunanistan ve Romanya başbakanları katılmış, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı katılmamıştı. 22 Temmuz'da, hızlı tren Pamukova'da devrilmiş, 41 kişi ölmüştü. Mesela Annan Planı'nın Kıbrıs'taki referandumunu, Konya Selçuk'ta Zümrüt apartmanının çökmesini (92 ölü), Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'ın aktif siyaseti bırakmalarını, hatırlıyor musunuz? Cem Karaca'nın, Sulhi Dönmezer'in, Oğuz Aral'ın, Necdet Mahfi Ayral'ın, Semiha Berksoy'un, Ahmet Piriştina'nın, Sakıp Sabancı'nın, Feyzi Akkaya'nın 2004'te öldüklerinin farkında mısınız? Demek istediğim şu. Zaman öylesine yoğun, hızlı ve haberlerle dolu olarak geçiyor ki, geçmişe dönük yaşamak isteyenlerin, gelecekle ilgilenmeleri adeta imkânsız. Bu siyaset için de, ekonomi için de, özel yaşamlar için de böyle. Özellikle Türkiye için "Yarın", hayati önem ve büyük çabalar gerektiren günleri içermekte. Düne takılı kalındığı ve eskinin devam etmesi istendiği takdirde, hiçbir ufuk açmak mümkün değil Türkiye'nin önünde. Neticede 17 Aralık 2004 de tarihe karıştı. Şimdi önümüzde 3 Ekim 2005 var. Eğer bu önümüzdeki zamanı hep dünün hesaplanması ile geçirirsek, gelişmiş dünya için Türkiye "Sorunlarını hep erteleyen" ülke konumunda kalır. Yani henüz bitmemiş bir yılın olaylarını bile hatırlamak zorken, yakın ve uzak tarihin sayfalarını karıştırıp, ısıtılmış bayat sorunları kendimize gündem olarak sunmayalım.
|