|
|
|
|
|
Her ay 320 milyar bulmam lazım
|
|
Casino başka kumarhane başka. Biz casino açtık yani ticarethane. Aslında hıyarlık bende hem huzur arıyorum hem de gidip casino açıyorum.
Röportajın başında uçağımı sattım demiştiniz. -Allah kısmet ederse yakında tekrar alacağım.
Tatlıses Outlet vardı, onu da kapattınız galiba. -Beni kandırdılar, market yap dediler, market yaptım. Tam net 500 milyar zarar ettim. Beş ay sonra Diasa açıldı. Tabii çok daha ucuz orası. Herkes oraya gitti ben de kapattım. Seksen milyara yaptığımız rafları iki milyara sattık. Recep kirve uyarmıştı beni. Bir onu dinlemedim bir de Asena'yı.
Asena'yı dinlemeyince ne oldu peki? -Bu yollara geldik işte. O zaman söylediklerini dinleyip yanımda beslediğim adamları kovsaydım bu hallere gelmeyecektik.
İnatçı mısınız, bu yüzden mi söz dinlemiyorsunuz? -Dinlemedim, "Kadın duygusudur" dedim geçtim.
Derya Tuna sizin için benden sonra hiç yatırım yapmadı, her şeyi satıp duruyor diyor. Mali kriz mi yaşıyorsunuz? -Vallahi ben tapularımın adedini unutmuşum. Mesela nedir yatırım, yatırım ne demek sizce?
Otelinizi satmışsınız. Benzin istasyonunuzu satmışsınız. Bunlar yatırım işte. -Benzin istasyonunu sattım çünkü dokuz senedir para göndermekten şiştim.
Bir de Kıbrıs'ta kumarhaneniz var değil mi? -Orada dur, kumarhane dersen olmaz, ticarethane dersen olur.
Neden? İsmi kumarhane değil mi? -Casino başka, kumarhane başka. Biz casino kurduk. O başka bir şey.
Ne farkı var canım, biri Türkçe sadece. -Maksim de mi kumarhane yani?
Orası gazino yani "g" ile. -(Yanındaki danışmanına dönüyor, gülerek beni gösteriyor) Bak ya, "g" ile diyor. Biz burayı ticarethane olarak görüyoruz. Hatta alındı satıldı gibi laflar çıktı, satmadık yerimizdeyiz hatta yılbaşında da misafirlerimizi ağırlayacağız. Ama ben ticaret yapıyorum, anlaşırsam devredebilirim.
Huzur arıyorum diyorsunuz tutup kumarhane satın alıyorsunuz. -(Bir süre duruyor) Doğru diyorsun, biraz hıyarlık bende. Yavaş yavaş ablası. İdobay'ı kapattım. Aksaray'daki oteli sattım. İki televizyon var birini devredeceğim. Kalacak bir radyo ve televizyon.
Siz niye sadece şarkı söylemiyorsunuz? Yani sürekli başka alanlarda iş yapıyorsunuz. Yani sanatçının mutlaka işadamı mı olması gerekir? -Evet abicim ya sanatımı yapamıyorum. Klip dizi toplantısı yapacağıma şuraya beton yapalım şurayı kıralım şeklinde konuşuyorum. Öldürdüler beni. Her ay ben 320 milyar bulmak zorundayım. Bu parayı bulamadığım zaman bir şeyler satıyorum. Arabamı satıyorum takviye yapıyorum. Kimse bunu bilmiyor her şeyini satıyor diye haber yapıyorlar.
Niye medyayla yıldızınız hiç barışmadı? -Benim aram hep iyidir. Niye barışmayalım?
Nasıl iyi? Bir ara Milliyet'i bastınız. Sonra Show TV'yi de bastınız. -Milliyet'i basmak benim haddim mi? Ben oradaki bir adamı dışarı davet ettim. Adam korkusundan dışarı çıkamadı. Kaç kez söyledim işe yaramaz diye. O adamı kovdular o olaydan sonra, şimdi tekrar işe almışlar. Show TV olayına gelince, benim geçmişim var orada, ekmeğim var. Can Tanrıyar dostumla o dönem kavgalıydık. Onu tanımıyordum. Karakterini öğrenince bu adamı sevdim.
Aykut Işıklar'ı da dövmeye kalkmışsınız. -Yok öyle bir şey, biz kavga ettik. Dövmek yanlış.
Demek ki medyayla sürekli kavgalısınız. -Yakın dost olduklarımla hep önceden kavga etmişimdir. Aykut geldi bizim İmparator Dergisi'nin başına geçti. Beş ay çalıştık, silah arkadaşlığı yaptık.
Size imparator lakabını kim koydu? -Fatih Altaylı olabilir.
Seviyor musunuz bu lakabı? -Beni sevenler durup durup statlarda imparator diye bağırmaya başladılar, tam yedi yıl oldu. Sokakta yürüdüğüm zaman İbrahim diye seslenmiyorlar, imparator diyorlar. Herkese kısmet olur mu bu duygu? Bunun kıymetini bilmek lazım.
Siz de aynı isimle dergi ve gazete çıkardınız. Onlar taktı bu ismi bana. O yüzden hiçbir gazeteciye mal etmemek gerek. Halk istedi bu lakabı.
Bir de Fatih Terim var imparator olan. Gerçi bu aralar imparatorluğu pek gündemde değil ama... -O benim gözümde imparatordur.
|
|
|
|
|
|
|
|
|