|
|
|
|
|
|
İki tane şeriat var
1956 Düzce doğumlu olan Kenan Demirtaş Nur cemaatinin yeni kuşak kanaat önderlerinden. Düzce İmam- Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra Medine İslam Üniversitesi'ni bitiren Demirtaş uzun yıllar Said Nursi'nin avukatı Bekir Berk'le beraber çalıştı. 1987 yılının sonunda, gazeteci olarak Mısır'a giden Demirtaş orada kaldığı 5 yıl içinde Kahire Sözler Publication şubesinin kuruluşunu ve İhsan Kasım'ın Arapça'ya tercüme ettiği Risale-i Nur Külliyatı'nın basımı ve dağıtımını gerçekleştirdi. 1994'te İstanbul'a dönen Demirtaş Nur külliyatının ilk kez internet ortamına aktarılmasını sağladı.
ŞERİAT... İki şeriat var. Birisi Kuranı Kerim, ikincisi ise Allah'ın kainata koyduğu kudret sıfatından gelen şeriattır. Bunlara uygun hareket etmek zorundayız. Kim olursa olsun. Yani biz eğer havada uçup da çok kısa bir şekilde Ankara'ya ulaşacaksak ya da Konya'ya gideceksek uçağa binmemiz gerekiyor. Yerçekimi gücüne uygun hareket etmemiz gerekiyor. Ona göre uçağı icat edip oraya gitmemiz gerekiyor. Yani yerçekimi kanununa aykırı hareket edemeyiz. Buna kim uygun hareket ederse haliyle o üstün olacak. Yani Kuranı Kerim'e uygun hareket ediyorsak daha çok ahirette karşılığını görürüz. Cenabı Hakkın dünyaya koyduğu, kainata koyduğu şeriata uygun hareket ediyorsak dünyada karşılığını alırız. Şimdi her ikisi de haktır. Çünkü her ikisi de Cenabı Hakkın koyduğu vasıflardır.
AKIL... Cenabı Hak Kuranı Kerim'de kendisi hakkında tartışıyor. Kaldı ki o ortaya koyduğu hükümleri elbette ki biz de ortaya koyar tartışırız.
EŞCİNSELLİK... Fıtrata ve ahlaki yapıya ters. Çünkü İslamiyet kesin olarak erkeğin kadınlığa, kadının da erkekliğe özendirilmesine karşı çıkıyor. İslamiyet'in bütününde bu var, Risale-i Nur içinde de var. Elbette bunun hukuk yönünde ve kamuoyu önünde bir hesabı olduğu gibi Allah indinde de bir hesabı var. Kişinin cinsel tercihi kendisini bağlar. Ama mesela Kelime-i Şehadet getirmiştir, İslami kurallar açısından ve insani diyaloglar açısından onu toplum dışına atalım, itelim diye bir görüş kimsenin asla aklına gelmez.
KADIN... Genelde İslami kesim daha çok maço tavırlarla ortaya çıkıyor ama Kuranı Kerim Kraliçe Melike'den bahseder. Krallığı elinde tutmasından bahseder. Yani Kuranı Kerim onu methediyor, o çok adil bir kraliçeydi, yönetimi çok adildi diye. Şimdi Kuranı Kerim'in gözünde bir kraliçelik seviyesine ulaşacak kadar bir merhale katetmiş bir insana övgü var. Dolayısıyla bir Müslüman ya da temsil gücüne sahip bir bayana o yol kapanamaz. Şimdi İslamiyet'in özünde aslında kadını ikinci sınıf vatandaş yapmak yok. Ancak bizim geleneklerimiz ya da erkeğin o maçoluk tavırları belki de zaman içerisinde biraz daha örfümüzün, adetimizin içerisine yerleşmiş ve kadın ikinci plana itilmiş. Aslında toplumun bir ayıbıdır bu, yoksa İslamiyet'in özünün ayıbı değildir hiçbir zaman.
|
|
|
|
|
|
|
|
|