| |
AB'ye galiba hazır değilim
Avrupa aslında neresi? Soruyu soran The Guardian. Belli ki onların da kafası epeyce karışmış. Politikadan dine, spordan güvenliğe, sekiz farklı Avrupa'yı analiz etmişler. Aralarında Osmanlı ve Roma İmparatorlukları'nın da belirlemiş olduğu Avrupa haritaları da var. Kazakistan'ın Avrupa Futbol Şampiyonası'nda ne işi olduğunu falan da sorguluyorlar mesela. Biraz zorlarsanız her yer Avrupa neredeyse.. Vatandaşın kafası karışık. Bendenizin de.. Brüksel'de ne olup ne bittiğini anlamadım dürüst olmak gerekirse. Tamam dış siyaset uzmanlık alanım değil ama ucundan acık da olsa kokuyu almam gerekir diye düşünmekteyim. Erdoğan, Blair, Berlusconi, Schröder ve Chirac.. Babalar, muayenehanenin bekleme odası gibi bir yerde mevzuyu çözüyorlar!? Dört bin küsur sayfalık bir mevzuatın uygulanması gerektiği, daha çok çalışmamız falan anlatılıyor!? İş buluruz, arabayı ucuza kapatırız, sevdiğim klişeler ama daha fazlasına ihtiyacım var. Brüksel bir zafer mi yoksa yenilgi mi? Bu da şu aşamada çok ilgilendiğim bir konu değil. Tamam AB'nin bir standartlar manzumesi ve buna uymak zorunda olduğumuzu biliyorum. Merak ettiğim, benim hayatım nasıl etkilenecek! Mesela Doğu Almanya, Batıyla birleştiğinde, Doğu Alman istihbarat servisi üyeleri AB'nin en iyi taksi şoförleri olmuşlar. Çünkü şoföre sadece adınızı söylemeniz yetiyormuş. En kısa yoldan evin önüne bırakıyorlarmış. Acaba diyorum.. Geçen gün düşündüm de, sahip olduğum her şey bozuk ya da eksik. Buzdolabının bir ayağı boşlukta, ne zaman kapıyı açsam sağa yatıyor ve tabii içindeki az sayıdaki ürün de. Sinir bozucu. Çamaşır makinemin kapağı açılmıyor. İçinde en sevdiğim tişörtlerim var; 2002 kasımından beri oradalar.. galiba! Sonra evin ortasında bozuk bir hidrofor duruyor. Arka odaya attığım bozuk bir televizyon tamir edileceği günü bekliyor. Kapı otomatiği bozuk. Gelenler telefon açıyor, kapıyı aç diye. '66 model arabamın vergisi olup olmadığını soruşturmuyorum bile. Vergiden muaf olduğunu hayal ediyorum. Eğer değilse, "varlığım vergi dairesine armağan olsun" olacak. Sağlıksız besleniyorum. Bildiğiniz üzere AB sağlıklı gıda ürünleri konusunda psikopat. Ben de Brüksel lahanası yememe konusunda psikopatım. Neyse biraz daha devam edelim, içinizi bayarak.. Musluklar bozuk, damlayan su sesinden uyumak imkansız nerdeyse. Sanki dere kenarında yatıyorum. Ve geberinceye kadar böyle yaşayabilirim işin kötüsü. Ha, biri çıkar bu işleri benim için çözerse hayır duamı alır. Acaba diyorum.. AB'ye yamanma ve dadanma harekatını evimin ve alışkanlıklarımın ıslahı ekseninde incelemek çok mu hatalı olur? Apartman otomatiği çalışan, muslukları sorunsuz, tencerede sürekli sebze haşlanan bir ev.. Kulağa hoş geliyor ama bunu ben nasıl yaparım onu bilemiyorum işte.
|