Kendisinden biraz da espriyle "Türkiye'nin en çok satılan, en az okunan yazarı" diye söz ederler. Orhan Pamuk'u ne yazık ki ben de okuyamıyorum. Bir iki tanesini iyi niyetle denedim. Kan ter içinde kalıp bıraktım. Herhalde cehaletimden. Ya da bizim kuşak zorlanıyor. Mesela kızım dört kitabını sonuna kadar okuyabilmiş. Hafif daralmış ama anlamış. Helal olsun. Medyamızın, özellikle yabancı medyanın yere göğe sığdıramadığı 'Orhan Pamuk' denince benim aklıma daha çok, Kürt sorununu Türkiye'yi bölerek çözmeye çalışanlara destek veren aydın takımı geliyor ne hikmetse... Ön yargı benimkisi... Gerici kafam almıyor bu kadar ileriliği herhalde. Fakat ABD'den e-posta gönderen bir hanımefendinin anlattıkları pek önyargıya benzemiyor. Delaware, Newark Üniversitesinde Asistan olarak çalışan Feryal Güler Hanım şunları yazmış. "Bir iki ay önce Philadelphia Halk Kütüphanesi'ne Orhan Pamuk gelmişti. 'Kar' romanının tanıtımını yapmaya. Koşa koşa gittim. Yalnız bırakmayalım, destekleyelim, anlamında. Hatta aklımdan da 'Newark'in kütüphanesinde de bir okuma günü yapılabilir' diye geçiriyordum. Vardık salona ve en öndeki koltuklara bir Türk arkadaşımla beraber oturduk. Merak içerisinde bekliyoruz. Orhan Bey geldi. Tasvir ettiği ülke sanki Türkiye değildi. Özgürce yazı yazmak zormuş ülkemizde. Erzurum'a ya da diğer doğu illere öyle her isteyen elini kolunu sallayarak gidemez, giderse de başına binbir türlü bela gelirmiş. Kar'ı yazabilmek için yayınevi, Orhan Bey'e zarar ziyan gelmesin diye polislere haber vermiş, kalacağı otel uyarılmış, basın kartı çıkarılmış, vb. Bu olumsuzluklar hep devam ediyormuş. Dinleyenlerin 95%i Amerikalı idi. Bir Türk hanım Orhan Bey'e sordu: 'Bu kadar olumsuzluklara rağmen hiç memnun olduğunuz bir husus yok mu?' Orhan Bey cevap verdi: 'Ben Turizm Bakanı değilim. Türkiye'yi pazarlamaya (Marketing) gelmedim' ... Ortada kitap yazmış aydın bir kişi. Artık kim ikna edebilir bu toplantıya katılanları. Gerçeklerin gizlenmesi gibi bir beklentim yoktu dinlerken. Ama Amerikalı hocam 6 kez ülkemizin doğu illerinde kar tatilini yapabilmiş ve hala memnuniyetle yaşadıklarını anlatabiliyorsa, demek ki biz o kadar da kötü durumda değiliz. Yazık oldu o akşamıma... Üzülmeyin Feryal Hanım. Orhan Bey başta NPQ dergisi olmak üzere batı basınına verdiği tüm beyanlarda böyle yapıyor. Anlıyorum kendisini. Batı, başka türlü kitabını satın almaz, ödül vermez... Biz hem Batı'ya hem Orhan Bey'e rağmen dünyaya kendimizi anlatmak durumundayız. Siz de Newark'a başka aydınlarımızı davet ediverin, ya da Amerikalı hocanızı konuşturun...