Erdoğan: Yolumuza devam ederiz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB 17 Aralık zirvesi öncesinde görüşmelerde bulunmak üzere özel bir uçakla saat 16.15'de Brüksel'e gitmeden önce çarpıcı açıklamalarda bulundu..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık zirvesinden çıkacak olumlu ya da olumsuz sonucun hiç önemli olmadığını belirterek, ''Bu bir kıyamet değildir. Biz yine aynı şekilde yolumuza devam ederiz. Önemli olan Türkiye, kendi ayakları üzerinde, bir medeniyet projesini götürmektedir. Bizler, bu medeniyet projesini, AB ile götürmenin arzu ve bilinci içerisindeyiz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 17 Aralık AB zirvesi için Brüksel'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin, AB'ye katılım sürecinde kritik önem taşıyan 16-17 Aralık zirvesi dolayısıyla bakan, milletvekilleri ve bürokratlarla Brüksel'e gittiğini anımsatan Erdoğan, yapılacak zirvenin, AB ve Türkiye açısından ''hayırlara vesile'' olmasını diledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
'Devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı bu zirve, 1999'dan bu yana oluşan hava, özellikle Helsinki'de Türkiye'nin mukadder adaylığı üzerinde karar verilmesi, ardından 2002 Kopenhag zirvesinde Kopenhag siyasi kriterlerinin Türkiye tarafından yerine getirilmesi halinde Türkiye'nin gecikmeksizin müzakerelere başlaması noktasında teyit niteliği taşıyacaktır. 2 yıl içerisinde, iktidarıyla-muhalefetiyle, gece-gündüz demeksizin, AB üyesi ülkelerdeki koşturmacalarımız ve geceleri sabahlara kadar yapılan yasa hazırlıklarıyla ilgili çalışmaların hepsi bitirilmiştir. AB yetkilileri, 'Türkiye müzakerelere başlayabilir' kararına varmış, 'masanın üzerinde herhangi bir şey kalmamıştır'' ifadesini bizzat kendileri, dünya medyası önünde kullanmışlardır.''
'DUYGUSALLIKTAN UZAK'
Erdoğan, Brüksel'de, gerek bu akşam, gerekse yarın yapacakları görüşmelerin duygusallıktan uzak, AB'nin kuruluş kriterlerine uygun bir şekilde neticeleneceğini umduğunu söyledi. Bugüne kadar, diplomatik anlayışlarını, dürüst ve samimi kurallar üzerine kurduklarını ifade eden Erdoğan, çalışmalarını hep bu yönde sürdürdüklerini dile getirdi. Erdoğan, şöyle konuştu:
''Asla, 'ben kazanayım, karşı taraf kaybetsin' veya 'karşı taraf kazansın, ben kaybedeyim' ya da 'her ikimiz kaybedelim' mantığı ile değil, 'her ikimiz nasıl kazanırız...'' Bu noktadan hareketle bütün çalışmalarımızı yürüttük. Bir hassasiyetimizi özellikle vurgulamak istiyorum: Bizler, medeniyetler arası bir uzlaşmanın gerçekleşebilmesi için küresel bir güç olma yolundaki AB'ye neler katabiliriz? Hep bunun gayreti içerisinde olduk. İnanıyorum ki dostlarımız da bunu idrak edeceklerdir. Bizler, koşulsuz bir tam üyeliği, ikinci bir karara gerek kalmaksızın müzakere sürecinin başlatılmasını, Kopenhag siyasi kriterleri içerisinde yer almayan herhangi bir kriterin bizim önümüze getirilmemesini istiyoruz. ''
'TÜRKİYE, BU YÜKÜ GÖTÜREBİLECEK GÜÇTEDİR'
Erdoğan, bu anlayışla, bu yolculuğa başladıklarını ifade ederek, 25 artı 2 ülke ile Türkiye ve Hırvatistan'ın katılacağı zirvenin, AB üyesi ülkeler hakkında hayırlara vesile olmasını temenni etti. Erdoğan, şunları kaydetti: 'Buradan, Türk milletime özellikle bunu duyurmak istiyorum: Siyaset duygusallık kabul etmez ve biz duygusal değiliz. Bütün bu süreci, bir olgunluk içerisinde taşımak, götürmek istiyoruz. Netice olumlu olabilir, olumsuz olabilir, hiç önemli değil. Önemli olan, Türkiye, kendi ayakları üzerinde, bir medeniyet projesini götürmektedir. Bunu bilmemiz lazım. Bizler, bu medeniyet projesini, AB ile götürmenin arzu ve bilinci içerisindeyiz. Bunu, bu şekilde taşımanın gayreti içerisindeyiz. Fakat, kabullenemeyeceğimiz herhangi bir şeyin önümüze getirilmesi halinde de... Şunu açıkça ifade edeyim ki bu bir kıyamet değildir. Biz yine aynı şekilde yolumuza devam ederiz. Çünkü, Türkiye bu yükü götürebilecek güç ve kabiliyettedir. ''
'BUZDOLABINA BU İŞİ KOYARIZ'
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, zirveden Türkiye hakkında olumsuz bir karar çıkması durumunda, masadan kalkıp kalkamayacağı yönündeki bir soruyu, ''Kabul edemeyeceğimiz herhangi bir şart beklemiyoruz. Ama kabul edemeyeceğimiz bir şartı bize dayatmaya kalkarlarsa, bunu kabul etmemiz zaten asla mümkün değildir. Bunu, bugüne kadar defatle ifade ettim, yine ifade ediyorum. Kesinlikle, buzdolabına bu işi koyarız, yolumuza devam ederiz'' diye yanıtladı.
''Karar verme sürecinde Avrupalı liderler de duygusallıktan uzak kalabilecekler mi?'' sorusuna Erdoğan, ''Temennim odur ki kalsınlar'' karşılığını verdi. AB Parlamentosu'nun, Türkiye hakkında kabul ettiği rapor ile ilgili görüşünün sorulması üzerine Erdoğan, ''İçindeki aleyhte, lehte şeyleri çok fazla tartışmıyorum. Çünkü aleyhte olan bir çok konular, 800'e yakın teklif ile değiştirildi. Ama buna rağmen, hala olanlar var. Burada, Türkiye nereden nereye geldi. Bunu, düşünmenizi özellikle istiyorum. Bu bakımdan raporu çok anlamlı buluyorum. Bu neticeye hayırlı olsun diliyorum'' diye konuştu.
|