|
|
|
|
|
Pera'da 125 odalı bir butik otel inşa ediyorlar
|
|
Tekstil ihracatı yapan Zafer Yıldırım ve Zafer Kurşun ilk perakende mağazalarını "Elements" adıyla İstanbul Güneşli'de açtılar. 2200 metrekarelik bir alanda iki katlı bir alışveriş merkezi olarak hizmet veren Elements'de Nişantaşı'nda bulacağınızı ürünlerin hemen hepsi üçte bir fiyatına satılıyor. Mağaza sayılarını arttırmayı düşündüğünü söyleyen iki ortak, hedeflerinin 3 yılda 30 milyon dolar ciro olduğunu söylüyorlar.
Otel işine girmişsiniz. Beyoğlu'nda eski Royal Otel'i alıp yeniden inşa ediyorsunuz. Nereden çıktı otelcilik? Z.Yıldırım: Royal Otel 1876 yılında kurulmuş. O zamanın tüm işçiliğini bizim otelde de görebileceksiniz. Öylesine titiz çalışıyoruz yani. Beyoğlu Adliyesi'ne hizmet veren binayı aldık. 3 bloktan oluşan 1500 metrekarelik alanda 12 bin metrekare kapalı alan olacak. Tam bir butik otel yani. İsmini Orjin Pera diye düşünüyoruz ama Pera kalkabilir çünkü etrafta çok Pera var. Niye otelcilik sorunuza Zafer cevap verebilir. Z. Kurşun: Belki otelcilik benim ilk göz ağrım da o yüzden. Otel bir yıl içinde bitecek. İçinde bir de şapel var. Daha o şapeli alamadık ama görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Otel TÜSİAD'ın ters köşesinde, yani İngiliz Konsolosluğu'nun öteki bahçesi. Orada üç tane bina yan yana bir butik otel olacak. 125 odası olan bir butik otel.
TURİZM YÜKSELEN DEĞER Turizm sektöründe de modada elde ettiğiniz başarıyı yakalayacağınızı düşünüyor musunuz? Z. Kurşun: Öyle bir hedefimiz yok. Ama turizm sektörünün önünün çok açık olduğuna inanıyoruz. Prag'ı 25 milyon kişi geziyorsa İstanbul'u niye gezmesin?
Peki niye butik otel ve niye Pera? Z. Kurşun: Pera zaten yükselen bir değer. Butik otel çünkü A grubu insanları hedefliyoruz biz. Trikoda, deride, tekstilde yaptığımız gibi en iyi kalite iş istiyoruz.
Bir anlamda keyif alacağınız bir otel yapmayı istiyorsunuz. Sizin yaşam biçiminize uyan belki de... Z. Yıldırım: Yok canım, bizim hiç öyle ağa bir yaşantımız yok. Zannettiğiniz gibi değiliz yani.
Nasıl yaşıyorsunuz peki? Hayatınızda hiç mi lüks yok? Z. Yıldırım: Benim hayatımdaki lüksüm Beşiktaş'tır. Bütün maçlarını takip etmeye çalışırım. Onun dışında gayet sade bir hayatım vardır. Geceleri 11'de uyurum. Sabahları erken kalkarım. Spor yapmaya özen gösteriyorum. Tatillere bile Zafer ile beraber gideriz ama öyle uzun ve lüks tatiller sanmayın. İki ya da üç gün. Z. Kurşun: Ben Fenerbahçe'yi tutuyorum ama asıl tutkum tavla. Tavla gecelerim vardır başka hiçbir şey yapmam. Bana yenilen insanlara belli bir parayı imzalattırıyorum. Onun koleksiyonunu yapıyorum. Z. Yıldırım: Yenildiklerinden bahsetmiyor tabii. İşine gelmiyor...
En son ikiniz ne zaman tavla oynadınız? Z. Kurşun: En son o yendi beni, o yüzden söylüyor. Sadece çenesiyle yeniyor. O kadar çok konuşulmaz ki tavla oynarken canım. Z. Yıldırım: Zafer'in bir de köpekleri vardır vazgeçemediği. Z. Kurşun: İki Boxer'ım var. Bir de Mastif. Bir tane daha Boxer gelecek 15 gün içinde. Köpeklerimden vazgeçemem.
|
|
|
|
|
|
|
|
|