kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Üyelik AB'nin kimyasını değiştirmez
'Bazı meseleleri tartışmayız'
AB'nin çok da delisi değiliz

Gül'den son uyarı

Dışişleri Bakanı Gül, Brüksel'e 'dikenli' mesajlar gönderdi: İmtiyazlı ortaklık tarzı formüller birleşme heyecanını azaltır.

Abdullah Gül'den kritik AB zirvesi öncesi SABAH'a özel açıklamalar: Tam üyelik hedefini rayından çıkaracak ihtimallerin öne çıkarılmasından rahatsızız. Müzakerelerin ucu açık olması anlaşılabilir. Ancak hedef net olmalı.

'AB delisi değiliz'
Belçika, imtiyazlı ortaklığı savunan Fransa'yı ikna edecek.
Başbakan Erdoğan, tv5'e "Çok da AB delisi değiliz" dedi.


Üyelik AB'nin kimyasını değiştirmez

Dışişleri Bakanı Gül, kritik zirve öncesini SABAH'a değerlendirdi: Türkiye'nin Avrupa ile başarılı entegrasyon yapabileceğine güveniyorum. Önemli olan başarının yolunu açmak. İyimserim....

* 17 Aralık'taki karar Türk-AB ilişkilerinin geleceği için referans olacak

* Tabii ki kabul edemeyeceğimiz konular var. Bunlar biliniyor. Ama ben olumlu yaklaşmak istiyorum


Brüksel'den yeni dönen Gül, haftalardır inişli-çıkışlı bir süreçte 17 Aralık AB zirvesinden çıkacak kararın pazarlığını yapıyor. Peki nihai metin neden bu kadar önemli? Türkiye'de "Biz şu veya bu şekilde bir tarih alalım da, gerisi zaman içinde hallolur" diyen insan az değil. Gül neden günlerdir kelimeler ve virgüller üzerine pazarlık yaptığını anlatıyor: "Entegrasyon ancak iyi bir karar olursa gerçekleşebilir. Göç yolunda düzelir diyemezsiniz. Çünkü bu karar, bundan sonra Türkiye ve AB arasındaki ilişkinin temel referansı olacak. İlişkilerimiz bu çerçevede ilerleyecek. Temiz, meşru, adil ve AB hukukuna uygun bir karar bekliyoruz. Net ve objektif olmalı. Sürdürülebilir olmalı. AB'yle bütünleşmenin başarılı olması için cazibe ve motivasyon lazım." Tüm bu iyimserliğe rağmen "hassas" ve "derin" dengeler üzerinde giden pazarlıkta Dışişleri Bakanı'nın canını sıkan noktalar değil. Öncelikle "yanlış anlamalara yol açabilecek yanlış işaretler" den söz ediyor. Yani Türkiye'nin kırmızı çizgilerini yumuşatma ya da eğriltme çabaları. Sanki Ankara "imtiyazlı ortaklık" ya da "Kıbrıs'ı tanıma" konularına "son dakikada evet diyebilir" yolundaki imalardan özellikle şikayetçi.

PAZARLIKSIZ "HAYIR"
Sohbetin ilk dakikalarında Abdullah Gül'ün kafasındaki çizgilerin ne kadar net olduğu belli oluyor. Ne imtiyazlık, ne Kıbrıs'ı tanıma, ne de Türkler'in Avrupa'da dolaşımına "daimi koruma" getiren şartlar konusunda pazarlığa açık. O bunları diplomatik bir üslupla "Tam üyelik hedefini rayından çıkaracak ihtimallerin öne çıkarılmasından rahatsızız" diyor. Bunun Türkçesi, imtiyazlı ortaklığa pazarlıksız hayır. "Bu tarz formüller birleşmenin heyecanını azaltır. Arzu edilen şeyler zorlaşır. Tabii ki ucu açık olması anlaşılabilir ama hedefin net olması lazım." Avrupalılar'ın sunduğu ve Gül'ün kapalı kapılar ardında büyük sertlikle yanıtladığı taslaklarda Ankara'yı rahatsız eden bir diğer unsur da "daimi korumalar", yani Türk işçisinin ilelebet Avrupa'da dolaşımının engelleneceği ihtimali. Gül yine net: "Bu konuyu kabul edeceğimiz gibi yanlış algılamalar var. AB müktesebatına ve felsefesine aykırı." Peki ya Kıbrıs'ın tanınması ya da dolaylı tanınması? Avrupalılar, "Masanın etrafına oturup aile bireylerinden birini kabul etmezseniz her şeyi kilitlersiniz" diyor. Gül, "Tanıma söz konusu değil" diyor. Kıbrıs'ın Gümrük Birliği'ne dahil edilmesi konusunda ise Türkiye'nin Ekim ayında yaptığı ve Güney Kıbrıs'ı da Gümrük Birliği kapsamına alan düzenlemenin meseleyi büyük ölçüde çözmüş olduğu kanaatinde: "Şimdi karşımızda 25 ülke var ve Kıbrıslı Rumlar da üye olduğu için AB'yi kilitliyorsunuz ya da işler nasıl yürüyecek demenin anlamı yok. İşler zaten yürüyor."

50 YILLIK YATIRIM
Üstelik Avrupa'da İngiltere ve İrlanda arasında da benzer itilaflar olmasına rağmen AB kilitlenmeden devam ediyor. Peki Avrupalılar'ın istediği gibi 17 Aralık'ta yeni bir protokol imzalanması? "Bu müzakere edilmemiş bir protokol. Müzakere etmemiz lazım önce. Müzakere etmeden nasıl imzalanacak? Bir şey söylemek zor." Ve meşhur B Planı konusu. Son birkaç gündür karamsar bulutlar var kamuoyunda. Herkesin merak ettiği, 17 Aralık'ta Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün ne ölçüde esneklik göstereceği, nerede "dur" deyip masadan kalkmaya karar verecekleri... "Tabii ki kabul edemeyeceğimiz konular var. Bunlar biliniyor. Ama ben olumlu yaklaşmak istiyorum. AB de Türkiye de bu işe 50 yıldır yatırım yaptı. Stratejik olarak iki taraf için de mantıklı. Herkes sorumluluk taşıyor. Başarılı şekilde sonuçlandırmalıyız. Kabul edemeyeceğimiz konular olduğunu dostlarımız da biliyor. Önemli olan başarının yolunu açmak. Ben yine de iyimserim...
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Yaşar Kemal 'zamansız' buldu
 17 Aralık senaryoları
 Diyarbakırlılar'a seslendi
 Halkının Schröder aşkı yine kabardı!
 Diyarbakır'da 'Farklılığa evet, ayrılığa hayır' mitingi
 Bıçak: İnsan hakları kurullarını sivilleştirebiliriz
 Chirac'ı Belçika ikna edecek
YAVUZ DONAT
Pendik AB yolunda
"Kentsel dönüşüm " günümüzün...
Sıfırdan yaratılan krallık
Zafer Yıldırım ve Zafer Kurşun işe sıfırdan başladılar ve kurdukları...
'Bu dansöz Sinem değil!'
Cumartesi akşamı canlı yayınlanan A Takımı'na telefonla bağlanan...
'Kaplumbağa Terbiyecisi' 5 trilyona kamu hizmetinde
'Kaplumbağa Terbiyecisi' 5 trilyona kamu hizmetinde
İstanbul Modern Sanat Müzesi ile Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi...
'Eğer Said deliyse bu alemde akıllı adam yok'
'Eğer Said deliyse bu alemde akıllı adam yok'
Said Nursi 1907'de İstanbul'a gelip "Doğu'da büyük bir üniversite...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu