|
|
Bir cep, bir kitap...
Artık hemen hemen herkesin bir cep telefonuna sahip olmasını yadırgamıyoruz. Tıpkı piyasaya çıktığından kısa süre sonra herkesin evinde renkli TV'lerin olmasını yadırgamadığımız gibi.. Şimdilerde yadırganmayan bir durum da herkesin bir kitap yazıp bastırması.. Yani bir genelleme ile kişi başına bir cep telefonu, bir kitap sahibi olunan bir ülkede yaşıyoruz dersek pek de yanlış olmaz. Buna iyi bir durum diye mi bakılmalı bilemiyorum. Sadece insanların okumama eğilimi pek de değişmeyen ülkemizde bu kitapların yazarlarının kimlerce okunduğunu, pek çok kişi gibi ben de merak ediyorum. Herkesin kitap yazacak kadar birikimli olması çok sevindirici. Ama yazıya geçirilen bu birikimlerin kayda değer nitelikte olup olmadığı tartışma konusu. Belki de 'oradan buradan gevezelikleri' nin kitaplaştırılması modasıyla karşı karşıyayız. Sonuçta, herkesin bir cep telefonu, bir kitabının olduğu ülkemizde, bu varlıkların statüsüz bir statü göstergesi haline gelmesi incelenmesi gereken bir durum. Merakımız bu çokluğu yaratan dürtünün niteliğiyle ilgili. Cahil cesareti mi söz konusu olan, yoksa eş zamanlı patlayan birikimler mi? Düşünsel çabaya dayandığı için belki de mutlu olunması gereken bir durum söz konusu. Bir de birbirimizin ne dediğini anlayabilirsek gelişmiş bir fikir ortamı ile çevrelenebileceğiz ve gerçekten düşünüp yazanların sayısında da artış olacak. Okuyup yazmak insanın entelektüel gelişimi için önemli bir beslenme sayılır. Her insan okuyup yazarak kendini geliştirebilir, birikimleri hemen kitaplaştırmak şart değil. SEVGİ ÖZKAN (Sosyolog) İSTANBUL
|