|
|
Evinizde işler yolunda mı?
Kayınvalidenizle ilişkileriniz nasıl? Ya kocanızla seks hayatınız? Karınız iyi yemek yapamıyor mu yoksa? Efendim? Duyamadım...
Sahne 1 Eviniz tamiratta, kocanızı ve çocuklarınızı alıp kayınvalidenizin evine yerleşmişsiniz. Evde sadece kayınvalide yok tabii. Kayınpeder ve hayatını kocanızı kıskanmakla geçiren bir ağabey de var. Salonda kitap okuyorsunuz. Kayınvalide o günkü dizisini seyretmek için kanepede yanınıza oturuyor. İlk önce kitap okumanıza rağmen bütün ışıkları kısıyor, sonra huzursuzca kıpırdıyor, sonunda dayanamayıp gidip kitabı başka yerde okumanızı rica ediyor. Kendi söylemiyor, bu iş için kocanızı görevlendiriyor.
Sahne 2 Evin her zaman en çok sevilen erkek çocuğu olmuşsunuz. Evlendikten sonra ailenizin tam karşısındaki evi satın almışsınız. Anne ve babanızın çat kapı gelme gibi bir huyu var. Ne kapıyı çalıyorlar ne de "Müsait misin?" diyorlar. Bu arada annenizin yakınlarda oturması büyük avantaj çünkü hem çocuklar için büyük yardımı dokunuyor hem de karınızdan çok daha iyi yemek yapıyor. Bir gün karınız evinizde yemek veriyor ve bütün akrabaları topluyor. Bütün gün mutfakta uğraşıyor, müthiş özeniyor. Sizin canınız biraz sıkkın. Yine iyi bir şeyler yiyemeyeceğiz bu gece diye düşünürken anneniz geliyor. Elinde kocaman bir tepsiyle ve diyor ki "Bu gece yemekler iyi olmazsa diye ben de bir set yaptım getirdim. Merak etmeyin aç kalmayacağız." Dönüp karınıza bakamıyorsunuz bile.
Sahne 3 Dedik ya evin sevilen erkek çocuğusunuz diye. Yılbaşında sizi bu kadar seven anne ve babanıza özellikle de annenize ne alacağınıza bir türlü karar veremiyorsunuz. En sonunda evdeki tost makinesinin eskidiğini fark edip yeni bir tane alıyorsunuz, üzerine de hoşluk olsun diye kendinizin, karınızın ve çocuklarınızın isimlerini kazıtıyorsunuz. Hediyeyi çok beğeniyorlar. Ertesi gün annenizin evine gittiğinizde tost makinesi yerine, bir kahve makinesi fark ediyorsunuz. Sizin üzerine özenle isimleri kazıdığınız makine geri verilmiş ve yerine kahve makinesi alınmış. İsimleri görmemişler bile çünkü paketi açmamışlar. Anneniz bu durumu öğrenince çok üzülüyor ve markete geri gidiyor. Siz sinir içinde "Bu kadar da olmaz ki" diye düşünürken eve bir telefon geliyor, arayan polis. Anne ve babanız markette arbede çıkartmaktan tutuklanmış. Rivayete göre üzeri yazılı bir tost makinesini geri vermeye çalışan bir kadını tartaklamışlar.
Sahne 4 Özenip yemek hazırlıyorsunuz. Her şeyi fırına atıp dışarı yarım saatliğine çıkıyorsunuz. Döndüğünüzde sofrayı hazırlayacak ve küçük oğlunuzun şerefine yaptığınız yemekleri sunacaksınız. Gelininiz ve oğlunuz bu aralar sizde çünkü evleri tamiratta. Siz de elinizden geldiğince onları rahat ettirmeye çalışıyorsunuz. Eve döndüğünüzde salonda bir parti olduğunu görüyorsunuz. Gelininiz sosis ve patates kızartmış. Bütün aile beraberce televizyon karşısında onu yiyor. Gelininiz size bakıp "Özür dilerim düşünemedim senin yaptığın yemeği fırından çıkarıp sosis kızarttım" diyor.
*** İçinizde hiç buna benzer bir olay yaşamayan oldu mu? Karı, koca, çocuk, kayınvalide, kayınpeder derken hepsi insan işte... Benzer olaylar yaşamamak mümkün mü? Sadece bunlar abartılı olanları. Yukarıdaki sahneler televizyondaki son tutkumdan. Dizinin ismi "Sevgili Raymond" (Everybody Loves Raymond) Comedy Max'de de var, CNBC-E'de de yayınlanıyor. Karakterler çok komik. Gelinini sürekli yaptığı yemekler ve kötü temizlik konusunda eleştiren küçük oğluna aşırı düşkün bir anne. Bütün romantik duygularını kaybetmiş her şeyi para üzerine kuran emekli bir baba. Küçük kardeşini annesi onu daha çok seviyor diye kıskanan 2 metre boyundaki polis ağabey. Kocasına aşık, kayınvalidesiyle her fırsatta itişen Debra... Spor yazarlığı yaparak geçinen, fena para kazanmayan, karısına aşık, çocuklarına düşkün, anne, baba ve ağabeyine katlanamadığı imajını veren ama onlarsız asla yapamayan Raymond... İnanın müthiş eğlenceli. "Evli ve Çocuklu"dan bu yana bu kadar gülerek izlediğim bir dizi daha yok. Tavsiye benden izlemesi sizden artık. İnanın hayatınıza dair çok şey bulacaksınız hangi karakteri yakın hissederseniz hissedin.
|