| |
|
|
Kendi evinizde yabancı olmak
Bazen 40 yıldır beraber olduğunuz çevrenin içinde, kendinizi " Yabancı " hissetmez misiniz? Onlara ters düşen bir görüşü savunduğunuzda ve tek başınıza kaldığınızda bu duyguyu yaşarsınız mesela. Herkül Millas, Zaman'daki yorumunda konuyu "Evimizde yabancı olmak" şeklinde ele almış ve özetle şu şekilde konuyu açmıştı: Toplumlar ister inanç ve mitoslarını, ister ' bilim' sistemlerini olsun (anlaşarak ve birbirlerini teyit ederek) aralarında bir 'tutarlılık' sağlayacak biçimde oluştururlar. Khun bu görüşlerin bütününe ' paradigma' demişti. Artık paradigmaya yöneltilecek her tür eleştiri sağır kulakların aşılmaz duvarıyla, ya da sistemi savunmaya hazır inançlı taraftarların sözde 'mantıklı' ısrarıyla karşılaşacaktır.. Bu durumda basmakalıp görüşlerin dışında yeni bir şeyi görebilmek ve savunmak paradigmanın dışındakilerden sağlanıyor. Yani 'yabancıdan' . Ancak bu yabancı genellikle hoş karşılanmıyor toplumca. Tarih içinde farklılık tepkiler doğurmuştur. Sokrates ve G. Bruno'yu klasik örnek olarak hatırlatıyorum. Birine zehir içirdiler, ötekini canlı ateşe verdiler. Oysa masum şeyler söylüyorlardı, bugünün anlayışına göre. Zamanımızda bu öfkenin en yaygın ve üzücü biçimi 'yabancı düşmanlığıdır' Ne dersiniz. Kendinizi evinizde yabancı hissettiğiniz olmadı mı hiç?
|