| |
|
|
Vücudumuz kime ait?
Zaman gazetesi yazarı Ahmed Şahin okurların dinle ilgili sorularına cevap veriyor. Dünkü konu ilginçti: Bir genç intihar etmiş. Namazı kılınmış, duası edilmiş ve gömülmüş. Ailesi perişan haldeyken söylentiler başlamış: "İntihar edenin namazı kılınmaz, arkasından dua edilmez." Okur bu iddianın İslam'a uygun olup olmadığını soruyor. Ahmed Şahin ise özetle şöyle cevap vermiş: "İnsan, mesela, oturduğu evin duvarını yıkabilir. Çünkü mülk kendisinindir. Ancak canına kıyamaz. Çünkü vücudu kendi mülkü değildir. Hiçbir organını kendisi yapmamıştır. Vücudu içinde bir kiracı gibidir insan. Emanete hıyanet etmemelidir. Dolayısıyla intihar eden İslam'dan çıkmamıştır, sadece günah işlemiştir. O halde namazı kılınır, duası edilir."
*** Ben elbette konunun uzmanı değilim. Ancak sosyolojinin babası Durkheim'ın 'İntihar' adlı ünlü eserinden yola çıkarak şöyle bir soru atmak gerekmez mi: Bir toplumun bekâsı ölüme yürüyen kahramanlar da intihar etmiş olmuyor mu? (Bu tür intihara 'diğerkamlık' adı veriliyor: Diğerinin iyiliğini kendinden daha fazla düşünme.) Bunun en ileri örneği, İkinci Dünya Savaşı'nda içi bomba dolu uçaklarıyla ABD savaş gemilerine dalan kamikazeler... Eğer savaşı Japonya kazansaydı o pilotlar sadece Japonlar'ın değil, tüm dünyanın gözünde en üst mertebeye çıkacaklardı. Aynı şekilde bizim kültürümüzde de bu tip eylemler yüceltilmiştir. Onlar intihardan sayılmaz, kahramanlık kategorisine dahil edilir. Peki ama burada şöyle bir sorun yok mu: Diğerkam intiharda Allah'a ait olan vücut, toplumun iyiliği için yok ediliyor. Ve bu tip bir hareket dine uygun bulunuyor. O halde Allah ile toplum, fikri düzeyde özdeşleştirilmiş olmuyor mu? Bir soru daha: Bu mantıktan hareketle, mesela organ bağışının da toplumun iyiliği için yapılmış bir eylem olduğunu ileri süremez miyiz? Soruyorum çünkü organ bağışına karşı çıkan birçok din lideri var. Bence ruh-beden-toplum-inanç ilişkilerini yeniden tartışmamız gerekiyor. Çünkü organ bağışından genetik çalışmalara bu tür binlerce mesele önümüze dikilmiş durumda.
|