Müzik yelpazesinde Türk popu

Şimdi kim anımsar? İzmir Namık Kemal Lisesi'nde son yılım: 1965... Bugünün Türk pop müziğinin değil emekli çağının, doğum sancısının çektiği günler... Plak şirketleri "Türk" ve "Enternasyonal" seri başlığıyla çok satan şarkıların listesini yayınlıyor. 1965'in ağustos ayında yayınlanan "Plakların Öncüleri" başlıklı listeye bakıyorum. "Türk Serisi"nde birinci sırada Ahmet Sezgin'in "Ateşim var külüm yok" türküsü yer alıyor. İkinci Şükran Özer Doruk'un "Biraz kül biraz duman" şarkısı...

"Enternasyonal Seri"de de birinci sırada Sacha Distel'in "Kime derler sana derler" şarkısı, ikinci Adamo'dan "Her yerde kar var"... Listede Sacha Distel'in bir şarkısı daha var: "Chanson Orientale", Adamo'dan da "Dolce Paola"... Garip gelebilir Distel ve Adamo'nun birer şarkısı niye Türkçe de ötekiler bir başka dilde? Çünkü o yıllarda günümüzün özgün besteleri yerine yabancı şarkılara Türkçe sözler yazılmakta... Bu işin öncüleri de daha sonra "aranjman" diye tanımlanacak o döneme damgasına vuran Fecri Ebcioğlu ve Sezen Cumhur Önal... Ebcioğlu Adamo'nun "Tombe La Neige" şarkısını "Her yerde kar var" diye, Sezen Cumhur da Distel'in "La Chanson Orientale" ini "Kime derler sana derler" başlığıyla Türkçeye uyarlamışlar... Ve iki şarkı da altı ay süreyle liste başında kalıyor... Distel, artık aramızda değil... Ama Sezen Cumhur ile ilginç bir anısı var ki, anlatmaya değer...

Timur Selçuk, o yıllarda Paris'te "Ecole Normale"e gitmektedir. Bir gün stüdyoda kayıt yapılırken Distel'e "La Chanson Orientale"in, yani "Kime derler sana derler"in Türkçesini öğretmekle geçirir. Daha sonra Distel, şarkının Fransızca söz yazarı Maurice Teze ile birlikte Paris'te bir kahvede "Kime derler sana derler"i Türkçe söyleyerek Timur Selçuk'un doğum gününü kutlayacaktır, birer kadeh konyak eşliğinde... Geçen hafta bugün TRT 2 televizyonunda Sezen Cumhur'un "Müzik Yelpazesi"ni izlerken bütün bunları düşündüm. Sezen Cumhur'un anlattıkları Türk pop müziğinin "canlı" görüntüler eşliğinde bir tarihçesiydi de aynı zamanda... "Müzik Yelpazesi" bugün de TRT 2 ekranlarında. Merak ve heyecanla bekliyorum, Sezen Cumhur'u özleyenlerin de aynı merak ve heyecan içinde olacaklarını biliyorum. Söz, sanattan açılmışken birkaç önemli kültür-sanat olayının panoramasına da bakalım...

Zonaro Dolmabahçe'de: Daha önce İstanbul; Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi, Ankara; Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde açılan ve 110 bini aşkın ziyaretçinin izlediği Fausto Zonaro'nun yapıtlarının yer aldığı sergi şimdi de Dolmabahçe Sarayı'nda... TBMM Genel Sekreterliği Milli Saraylar Daire Başkanlığı tarafından Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi işbirliğiyle düzenlenen sergi ünlü ressamın 150. doğum günü niyetine izlenebilir. Yapı Kredi'de dört sergi: Yapı Kredi'nin 60. kuruluş yıldönümü etkinliklerine hazırladığı görkemli sergilerle katılan Yapı Kredi Kültür Merkezi, dört sergi açılışına birden ev sahipliği yapıyor: "Altının İktidarı, İktidarın Altınları / Yapı Kredi Para Koleksiyonu Altın Sikkeler Sergisi," "Ben Mehmed Siyah Kalem / İnsanlar ve Cinlerin Ustası", Stefan Moses "Alman Yaşamı ve Al Yeşil Gölge" "Estergon Kalesi Sancağı"...

Borusan Filarmoni Ani'de: Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın desteğiyle uluslararası bir kimlik kazanan "2. Kars Kent Kurultayı ve Kafkas Kültürleri Festivali"nin açılışında geçen cuma günü "Ani Harabeleri Büyük Katedral"de bir konser verdi. Şef Gürer Aykal yönetiminde, Ani Harabeleri'nin eşsiz atmosferinde verilen konserde Muammer Sun, Ferit Tüzün, Bülent Tarcan gibi önemli Türk bestecilerinin yanı sıra Çaykovski, Brahms, Sibelius, Mozart ve Beethoven'in de eserleri seslendirildi. Güz, sanatın bereketi ile geçiyor. Bu bereketten nasibini alana ne mutlu...