|
 |
|
 |
  |
|
Gece arama yapılmayacak
CMUK Tasarısı'nın 10 maddesi daha kabul edildi. Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılmayacak..
TBMM Adalet Komisyonu'nda ele alınan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) Tasarısı'nın 10 maddesi daha kabul edildi. Komisyon, Türk hukuk sistemine ilk kez getirilen ''adli kontrol'' uygulaması üzerinde uzlaşma sağlayamadı. Tutuklamayı gerektirebilecek bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada şüphelinin tutuklanması yerine ''adli kontrol'' altına alınması ve bazı güvenlik tedbiri alınmasını düzenleyen maddeler, uzun süre tartışıldı. Üzerinde uzlaşmaya varılamayan maddeler, uzmanların çalışması amacıyla daha sonra yeniden görüşülmek üzere atlandı.
Komisyon, arama ve el koymayı düzenleyen maddeleri benimsedi. Buna göre, yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceğinin umulması halinde, şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.
Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamayacak. Bu hüküm, suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan haller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi, tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda ise uygulanmayacak. Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamayacak.
Komisyonda, aramada belge ve kağıtları inceleme yetkisinin kime verileceği uzun süre tartışıldı ancak uzlaşma sağlanamadı. Komisyon görüşmelerine katılan emniyet ve asker temsilciler, hakkında arama işlemi uygulanan kimsenin belge ve kağıtlarını inceleme yetkisinin sadece hakime bırakılması, Cumhuriyet savcısının belge ve kağıtları inceleyebilmesinin zilyedin rızasına bağlı tutulmasına karşı çıkarak, özellikle gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bunun sıkıntı yaratabileceğini ileri sürdü.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bu düzenlemenin ''Türkiye şartlarında sıkıntı yaratıp yaratmayacağı'' endişelerine işaret ederek, kolluk güçlerinin ''ateş hattında ve kelle koltukta'' görev yaptığını belirtti; Cumhuriyet savcısına ulaşılmayan durumlarda bu yetkinin kolluğa bırakılmasına imkan verilebileceğini söyledi.
Çiçek, ''Eğer savcı, 'bana 24 saat ulaşabilirsiniz' diyorsa tabii ki bu yetkisini başka kişilere devretmesin. Ama öyle durumlar oluyor ki bazen savcıya ulaşılmıyor veya savcı o sırada başka bir görevde oluyor. Bunun gecikmesinde sakınca doğarsa savcıya bir inisiyatif tanımak gerekir'' dedi.
Çiçek'in bu önerisi üzerine komisyon üyeleri farklı görüşler dile getirdi. CHP'li milletvekilleri ile AK Parti'li bazı üyeler, düzenlemenin aynen tasarıda olduğunu gibi korunmasını istedi. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, ''Avrupa'da faşizmin ayak sesleri duyulduğunda ve Türkiye'de Şeyh Said olayı patlak verdiğinde yapılan düzenlemeden daha geriye gidecek bir düzenleme yapılmamasını'' isteyerek, aksi halde demokratikleşme iddialarının havada kalacağını ileri sürdü.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, düzenlemelerin Türk halkı için yapıldığı sözlerinin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü ve ''Öyle olsaydı bu düzenlemeler 15 yıl önce yapılırdı. Hepimiz biliyoruz ki bunlar AB uyum süreci için yapılıyor. Olaya terör perspektifinden bakmayalım'' diye konuştu.
Adalet Bakanı Çiçek'in ''Özgürlük hoş bir türkü...Ben de seviyorum ama bazı kafiyesi Türkiye gerçeklerine uymuyor'' sözlerine AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, ''Sayın Bakanın özgürlüğü türküye benzetmesini anlayışla karşılıyorum, 'gazel okuyorsunuz' da diyebilirdi'' dedi.
Düzenleme üzerinde uzlaşma sağlanamadı ve maddenin daha sonra ele alınmasına karar verildi. Tasarının 10 maddesini kabul eden Komisyon, çalışmalarına öğleden sonra devam edecek.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|