Türkiye en borçlu ülkeler arasında. İç borçlar, gerek vadesinin kısalığı gerekse faizinin yüksekliği ve stokunun artış hızı nedeniyle ekonominin en önemli sorunu. Bu sorun, gizlenmiş görev zararlarının açığa çıkatılması ve batan bankaların yükü nedeniyle 2001'de tavana vurdu. Net kamu borcunun GSMH'ya oranı yüzde 57'den yüzde 92'ye çıktı. Yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefi bunun için kondu. Net kamu borcunun milli gelire oranı üç yılda yüzde 68'e indi. Hedef AB normu olan yüzde 60'ın altına inebilmek. Acaba olumluya doğru gidişle bu konuda her şey tamam mı? TESEV, "İyi Yönetişim Programı" çerçevesinde "DevletBorcuNasılOluştu?" konusunu ele aldı. AKP Hükümeti'ne kadar Hazine Müsteşar Yardımcılığı yapan ve uzun yıllar Hazine'de kamu finansmanını yürüten TESEV'in Kamu Yönetimi Direktörü FerhatEmil, 19902002 dönemini masaya yatırdı. Ferhat Emil "Borçlarınsürdürülebilirliğindebellibirmesafealındı.Amaherşeyhalledilmedi.Bellirisklervar.Gevşememeklazım" dedi.
Yenirisklervar Ferhat Emil'in TESEV toplantısında yaptığı sunuşta ve sorulara verdiği cevaplarda parmak bastığı noktalar şöyle: * Ele alınan 19902002 döneminde net kamu borç stokunun GSMH'ya oranının sıçraması sadece kamu açığından değil. Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, artışın yaklaşık yarısı banka yükü ve kur farklarından kaynaklanıyor. * 1994'e kadar kamu kesimi faiz dışında açık verdi. 9499 döneminde bu açıklar azaldı. Daha sonra ise kamu sektörü faiz dışı fazla vermeye başladı. IMF programının yürürlükte olduğu yıllarda GSMH'nın yüzde 2'si kadar faiz dışı fazla verildi. Ancak 1990-2002'nin ortalamasında ise GSMH'nın yüzde 2.7'si kadar faiz dışı açık oluştu. * Ancak anılan dönemde konsolide bütçede GSMH'nın yüzde 1'i kadar fazla verildi. Bu fazlayı eriten ve yüzde 2.7 açığa dönüştüren açıkların yüzde 2.3'ü sosyal güvenlikten ve yüzde 1.5'i KİT'lerden kaynaklandı. GSMH'nınyüzde3.8'icivarındakiKİTvesosyalgüvenlikaçıkları1990'larınbaşındakontrolaltınaalınabilseydikamuborçstokuartmayabilirdi. * 1984-2002 arasında kamu bankalarına 97 kez görev zararı yüklendi. Bu görev zararları GSMH'nın yüzde 1.3'ünü bulurken, finansman maliyeti GSMH'nın yüzde 4'üne ulaştı. * Hazine'nin KİT'lere, belediyelere, yap işlet devret modellerine (YİD) ve mevduata verdiği garantiler, borçlanma ihtiyacını ve borç stokunu artırabiliyor. YİD garantilerinin ileride milyar dolar düzeyinde yük getirme riski var. Enerjigarantileriilebelediyeborçlanmalarınınilerideikincibirkamubankalarıgörevzararıolayınadönmemesiiçindikkatliolmakgerekiyor. * Kurun sıçraması da borç stoku için ciddi risk yaratıyor. * Özel bankacılık ile ilgili riskler İmar Bankası olayında olduğu gibi ortada duruyor. İstanbul Yaklaşımı'nın sonuçları da dikkatle izlenmeli. Bankacılık sisteminin denetimi ve gözetimi önemini devam ettiriyor. Sorununeçözer? FerhatEmil ortaya koyduğu bu tabloyu yine kendisi yorumladı: "Yüzde6.5faizdışıfazlavermekborçsorununuçözmekiçingerekliamayeterlideğil." Bunun için, yüksek büyümenin sürdürülmesi yanında reel faizlerin düşmesi ve kurların kontrol altında tutulması da gerekiyor.