Dünyanın en pahalı sütünü biz içiyoruz!
Neden dünyanın en pahalı sütünü Türkler içiyor? Ve ucuz süt içmek için ne yapmalıyız? İşte size iki basit matematik sorusu. Örneğin, 4 rakamını elde etmek için toplanması gereken sayıları bilebiliriz. Ama bazı rakamların toplamı, görmek istemediğiniz bir sonuç çıkarıyorsa, parametreleri yani toplama işlemine konu olan verileri değiştirmeniz gerekir. Pahalı süt, yanlış kurulmuş ve ısrarla korunan bir düzenin sonucu. Fiyatı indirmenin yolu ise denklemi yeni baştan kurmaktan geçiyor. Tabloları, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği'nden (SETBİR) aldım. Özeti şu: Özellikle insan sağlığı için vazgeçilmez bir ürün olan sütü az tüketiyoruz. Sütü birtakım zararlı bakterilerden ayrıştırarak soframıza sunan firmalar çiğ sütü üreticiden pahalıya alıyor. Dolayısıyla sofralarımıza dünyanın en pahalı sütü geliyor. Gelir düzeyi düşük insanlar ise (cahil demeye dilim varmıyor) buzdolabımıza 1 milyon ile 1.5 milyon lira arasında (kilosu) gelen sütü, her türlü hastalığa davetiye çıkarabilecek sokak sütçüsünden 600 ile 700 bin lira arasında alıyor. (Çiğ sütün evde kaynatılarak mikroplarından arındığı yolunda yanlış ama yaygın bir görüş var. Kaynatılarak içilen çiğ süt, mikroplardan arınmadığı gibi içindeki protein de yok oluyor.) Her yıl üretilen (resmi) 11 milyon ton civarındaki sütün sadece üçte biri (iyimser tahminlere göre) sanayi işletmelerinde proses ediliyor. Gerisi kayıt dışı yollarla tüketiliyor. SETBİR raporuna göre, AB ülkelerinden Yunanistan'da üretilen sütün yüzde 75'i, İspanya'da yüzde 78'i, Danimarka ve Hollanda'da yüzde 96'sı, kooperatifler ve diğer organizasyonlar aracılığı ile toplanarak soğuk zincir içinde ve hijyenik şartlarda sanayi kuruluşlarına verilerek işleniyor. Bu çarpık tabloyu hangi faktörler oluşturuyor? Süt ineği varlığımız az. Üstelik inek başına süt verimi de çok düşük. AB ülkelerinde beslenen bir inek yılda ortalama 4.800 litre süt verirken, Türk inekleri yılda ortalama 1.700 litre süt verebiliyor. (Büyük ve modern çiftliklerde oran çok yükseliyor.) Çünkü Türkiye'de süt ağırlıklı olarak köylünün elinde. Köylü 510 inekle, hijyenik olmayan koşullarda süt üretiyor ve satıyor. Dünyada ise süt, en az 100 ineği olan, ruhsatlı çiftliklerde üretiliyor. Yani bu iş, köylünün elinden alınmak zorunda! Köylüye şirin görünmek için bu sistemi değiştirmeyenlerin, Türk halkını pahalı süte mahkum ettiklerini de bilmeliyiz. Bir başka sorun ise, Türkiye'de yağ ve protein oranı yüksek kaliteli süt bulmada yaşanıyor. Sırf bu nedenle üretim tesislerine 300 kilometre uzağından süt toplayan üreticiler var. Konu önemli. Devam edeceğim.
NOT: Süt; vitaminler, protein, karbonhidrat, yağ, kalsiyum, fosfor, iyot, sodyum ve magnezyum mineralleri gibi çok sayıda besin öğelerini bileşiminde bulundurması nedeniyle insan yaşamının her evresinde tüketilmesi gereken temel besinlerin başında yer alıyor. Bu özelliği nedeniyle insan sağlığının doğumdanölüme korunarak devamını sağlayan önemli bir besin kaynağı.
|