Şans, siyasi ve ekonomik istikrar al sana 75 milyar dolar
İktidarda ikinci yılını 18 Kasım'da dolduran hükümetin ekonomideki performansını ve ileriye yönelik olarak neler yapabileceğini değerlendirdikten sonra bugünkü üçüncü yazımızı yatırım araçlarının seyrine ayırdık. Bitişikteki tablo son iki yılın nasıl geçtiğini ortaya koyuyor. Reel faizlerin yüzde 30-33'ten yüzde 12-13 aralığına gerilemesine karşılık son iki yılda en yüksek kazanç yüzde 112 ile Hazine bonosundan. Bu getiriler enflasyondan arındırılmamış. * Mevduat faizi getirileri de yüzde 72- 80 bandında ve bonodan sonra geliyor. * Yatırım fonlarının getirileri yüzde 72-86 arasına yayılmış. * Borsanın performansı yüzde 58-73 arasına dağılmış. En yüksek getiri mali hisselerden, en düşük getiri ise sanayi hisselerinden. İMKB-30'un ve Mali Endeks'in daha yüksek performansı büyük hisselere yönelmeyi gösteriyor. * Dövizde ise getiri yok. Bir dolar ve 0.77 euro'dan oluşan döviz sepeti 2.800 bin lirada kalmış. 18 Kasım 2002'de 2.800 bin olan sepet değeri 2003'te 2.775'e düşmüş, 18 Kasım 2004'te 2.880 bin lira olmuş ve yüzde 2.8 artabilmiş. İki yılda dolar yüzde 8.8 düşerken euro yüzde 17.9 artmış. Bu arada dolar euro paritesi 1.0085'ten 1.3042'ye yükselmiş. * Altının ons fiyatı 318.8 dolardan 443.4'e yükselmesine ve yüzde 39 artmasına karşılık cumhuriyet altınının değeri yüzde 21 yükselebildi. Bunun bir nedeni de altının dolarla ithal edilmesi ve doların kaybının buraya yansıması.
Yabancılar bonoya Son iki yılın en belirgin özelliği ise Türkiye piyasalarına yurtdışından kaynak girişinin hızlanması. Bunda dünyada likiditenin bollaşması ve faiz oranlarının son yarım yüzyılın en düşük düzeyine inmesinin, gelişmekte olan ülkelere sermaye akışının hızlanmasının önemli bir payı var. Dolayısıyla hükümetin şans faktörü de burada. Bunun da etkisiyle sadece iki alana gelen yabancı sermaye miktarı 8.5 milyar doları buldu. Yabancıların kamu kağıdı yatırımı 1.1 milyar dolardan 7.7 milyar dolara yükseldi. 6 milyar 573 milyon dolarlık kamu kağıdı yatırım artışına 1 milyar 918 milyon dolarlık hisse senedi yatırımı eklenince 8 milyar 491 milyon dolara varılıyor. Buna, para piyasasında kısa vadeli olarak çevrilen yabancı para, şirketler ve bankaların yurtdışı borçlanması ve kamu borçlanması dahil değil.
Yerliler de bonoya Bonoya yatırım yapan sadece yabancılar değil. Yerli yatırımcılar da giderek bonoya yöneldiler. Banka dışı kesimin kamu kağıdı yatırımı 23.3 milyar dolardan 57.1 milyar dolara çıktı ve 33.8 milyar dolar arttı. Yerleşiklerin TL mevduatları 31.3 milyar dolar, döviz tevdiat hesapları 9.8 milyar dolar artış kaydetti. Dolayısıyla yerli yatırımcıların yerli ve yabancı para cinsinden mevduatları 41.1 milyar dolar artarak 79.7 milyar dolardan 120.7 milyar dolara çıktı.
Tasarruf artışı 41.1 milyar doları mevduattan, 33.8 milyar doları kamu kağıdından olmak üzere yerli yatırımcıların iki yıllık tasarruf artışı 74.9 milyar dolara varıyor. İki yılda siyasi istikrarın, ekonomik programa devam etmenin ve AB beklentisinin ödülü veya sonucu bu. Yüksek Hazine faizi karşılık, güven sağlandığından iki yıldır döviz kurları artmayınca, yurtdışında bol ve ucuz olan likidite Türkiye'ye yöneldi, yerli kaynaklar harekete geçti. Son iki yılın eğilimler devam eder mi, ederse nasıl? Gelecek yılın riskleri neler? Bu da, başka bir yazının konusu.
Sonuç "Fırsata hakim olan, hayata hakim olur" Essenbach
|