|
|
|
|
|
|
EOKA'cıdan Kıbrıs'ta katliam itirafı
Rum ve Yunanların Kıbrıs Türklerine 30 yıl önce uyguladığı soykırım örneklerinden biri olan Taşkent (Tohni) katliamıyla ilgili itiraflarda bulundu ve ''Ne yaptıysak devletin yasal güçleriyle beraber yaptık'' dedi.
Eski EOKA'cı Andreas Dimitriu isimli Rum, Rum ve Yunanların Kıbrıs Türklerine 30 yıl önce uyguladığı soykırım örneklerinden biri olan Taşkent (Tohni) katliamıyla ilgili itiraflarda bulundu ve ''Ne yaptıysak devletin yasal güçleriyle beraber yaptık'' dedi.
Andreas Dimitriu, Güney Kıbrıs'ta yayımlanan Alithia gazetesine yaptığı açıklamada, ''köydeki Türk erkeklerini topladıklarını, ancak esir değişiminde kullanılacaklarını sandığını'' savundu.
''Topladıkları erkeklerin öldürüleceklerini bilmediğini'' iddia eden Dimitriu, ''söz konusu Türk erkeklerin Hirokitia'dan gelen askerler tarafından götürüldüğünü, aynı askerlerin intikam için bazı genç kadınlara da tecavüz ettiklerini'' anlattı. Dimitriu, ''Ne yaptıysak devletin yasal güçleriyle beraber yaptık'' diye konuştu.
67 yaşındaki Dimitriu, ''o zamanlar EOKA-B üyesi olduğunu, ancak hiç çatışmaya katılmadığını'' belirterek, ''bir emre uyarak Taşkent köyünde yaşayan, savaşabilecek Kıbrıslı Türk erkeklerin bir kahvehanede toplanmasına yardımcı olduğunu'' anlattı.
Dimitriu, ''Rum polisi ve birkaç gönüllü olarak Taşkent'e Kıbrıslı Türkleri toplamaya gittiklerini, ertesi gün ise Türk mahallesine gittiğinde Hirokitia'dan gelen bazı askerlerin, intikam almak amacıyla bazı genç Kıbrıslı Türk kadınlara tecavüz ettiklerini öğrendiğini'' söyledi. Dimitriu, ''bunun üzerine Kıbrıslı Türklerin korktukları için kendiliğinden okulda, Kıbrıslı Türk kadınların ise Türk mahallesindeki birkaç evde toplandıklarını'' kaydetti.
LİMASOL YERİNE ÖLÜME GÖTÜRÜLDÜLER
''Okuldaki Kıbrıslı Türklerin Limasol'a götürülmek üzere askerler tarafından otobüslere bindirildiğini akşam eve gelince öğrendiğini'' ifade eden Dimitriu, ''kendisinin de götürülenlere ne olduğunu merak ettiği için 2-3 gün sonra adı 'Alibey' olan Kıbrıslı bir Türkle Limasol'a gittiklerini, ancak burada kendilerine Taşkent'ten Kıbrıslı Türklerin bulunmadığının söylediğini'' aktardı.
''Birkaç gün sonra Mari (Tatlısu) köyünden bir Kıbrıslı Türkten, otobüsteki Kıbrıslı Türklerin öldürüldüklerini ve sadece bir tanesinin kurtulduğunu öğrendiğini'' belirten Dimitriu, ''O zamanlar böyle şeyler oluyordu. Tüm Kıbrıs'ta olanın dışında biz ne yaptık! Bizim esirlerimizle değiştirilmesi amacıyla savaşabilen herkesin toplanması emri gelmişti. Biz ne yaptıysak devletin yasal güçleriyle birlikte yaptık'' diye konuştu.
Dimitriu, Taşkent köyündeki okulda tutulan Kıbrıslı Türkleri bekleyen Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerin otobüslerle Limasol'a değil de öldürülmeye götürüleceklerini bilmediğini de iddia etti. Evlerinden 14 Ağustos 1974'te zorla alınan ve topluca öldürülen 89 Kıbrıslı Türk dozerlerle açılan çukurlara gömülmüştü.
|
|
|
|
|
|
|
|
|