|
|
|
|
|
|
Uzmanlar Yasayı Eksik Buluyor
DR. NEDİM ŞENDAĞ: (1998-2002 yıllarında İstanbul Tabip Odası'nda Dr. Yusuf Erçin Sönmez dosyasından sorumlu hekim)
"Yetkilerimiz kısıtlı" Dr. Nedim Şendağ, Dr. Yusuf Erçin Sönmez aleyhinde bir şey yapılamamasının nedenini "Yasaların verdiği maksimum yetki 6 ay meslekten men. Bundan fazla ceza verme hakkımız yok" sözleriyle açıklıyor. Şendağ bütün dünyada organ nakli korsanlığı yapıldığını ifade ederken "Dr. Sönmez'in organ aldığı Moldovalı hastaların tamamının 'izin veriyorum' imzaları mevcut. Dr. Yusuf bey, şu anda yine bir yerlerde böbrek nakli yapıyor olabilir. Bu işten büyük paralar kazanıyor. 1998 rakamıyla, kişi başı en az 50 bin dolar aldığını biliyoruz. İşin içinde İsrailli doktorlar da var. Türkiye'nin organ nakil kanunu bu adama ceza vermeye yeterli değil"diyor. PROF. DR. ORHAN ARIOĞUL: (İstanbul Tabib Odası Eski Başkanı)
"İyi para kazanılan bir sektör" Dr. Yusuf Erçin Sönmez olayı patladığında, İstanbul Tabip Odası Başkanı olan Prof. Dr. Orhan Arıoğul, Türkiye'nin bu olaydan sonra organ ticaretinin yapıldığı ülkelerden birisi olarak anılmaya başlandığını belirtiyor: "Kadavradan nakil yeterince geliştirilemiyor. Yeni yapılan bir düzenleme ile, aralarında duygusal bağı olan dördüncü dereceden akrabalar organ verebilir hale geldiler. Bu böbreğin biri, karaciğerin bir bölümü olabiliyor. Organ ticareti kuşkusu her zaman vardı. 2238 sayılı yasada boşluklar var. Yapılıyor mu? Yapılıyor. Ama Dr. Sönmez organ veren ile alandan noter tasdikli belgeler alıyor. Uluslararası bağlantılar olmadan bu iş olmaz. İyi para kazanılan bir sektör. "
DR. İLHAN DOĞAN: (Sağlık Bakanlığı'nda Dr. Sönmez'in soruşturmasını yürüten eski müfettiş)
"Yasada boşluk var" Dr. İlhan Doğan hakkındaki 3 soruşturma yürüttükleri Dr. Sönmez ve organ ticaretine dair bilgi birikimini şöyle anlatıyor: "Kanun'un 7'inci maddesinin E fıkrası problem çıkartıyor. Organ ve doku verenin, alıcıya sağlayacağı yararlar hakkında vericiyi aydınlatmak konusu yanlış anlaşılıyor. Madde doğru ama yorumu yanlış. Bu zat-ı muhterem reddetmiyor ve bu yüzden beraat ediyor. Alıcı İsrailli, vericiler Moldovalı. Ellerinde matbu metin var. Metinde, 'Hiçbir maddi çıkar karşılığı gözetmeksizin organımı bağışladım' yazıyor. Bu belge sayesinde beraat ediyor. Mahkeme kararına, Sağlık Bakanlığı karışamıyor. Ortada makbuz yok, para alınıp alınmadığı da bilinmiyor. Eğer 7'inci madde iyice incelenir, detaylandırılırsa, bu işin para karşılığı yapıldığı kanıtlanabilir. Kanunun detaylandırılması lazım. Bu haliyle olmaz. Bu madde ya değiştirilmeli, ya da kaldırılmalı."
|
|
|
|
|
|
|
|
|