|
|
|
|
|
|
Kızımsız bir sene hiç yaşanmadı
Kızı Derya Arbaş'ı beyin kanamasından kaybeden Zerrin Arbaş, bir televizyon filmi için kamera karşısına geçti. Arbaş filmde uyuşturucu bağımlısı torunu olan mutsuz bir kadını canlandırıyor: "Bu yıl nasıl geçti bilmiyorum. Ama acıyı kabullenmekten başka yapacak bir şey yok. Derya'nın gittiğini de düşünmüyorum. O farklı bir boyutta bizimle birlikte yaşıyor."
Çocuğunu kaybeden tek anne ben değilim
Geçen yıl önce babasını sonra da kızı Derya Arbaş'ı kaybeden Zerrin Arbaş acılarını kalbine gömüp bir televizyon filmi için kameraların karşısına geçti.
Kimsenin hayatı dışarıdan göründüğü gibi olmuyor. Eski Türkiye güzellerinden Zerrin Arbaş da uzaktan bakıldığında, güzel, zengin, mutlu bir kadın gibi görünüyor. Ancak onun hayatı acılarla dolu. Annesi onu doğururken ölünce anneannesi ve büyükbabası tarafından büyütülen Arbaş, 21 yaşında çok sevdiği anneannesinin vefatıyla tanımış ölüm acısını. Sonraki yıllarda Kızılderili eşi Dehl Berti'nin ani bir kalp krizi sonucu ölümüyle sarsılmış... Geçtiğimiz yıl ise önce babası ressam Avni Arbaş'ı, ondan beş gün sonra da kızı Derya Arbaş'ı kaybetti. Tüm bu kayıplara karşın hayata pozitif bakabilen, güçlü durabilen Zerrin Arbaş, şimdi özel bir kanalda yayınlanacak olan "Villa" adlı televizyon filminde başrol oynamaya hazırlanıyor.
* Uzun bir aradan sonra tekrar kamera karşısına geçtiniz. Nasıl karar verdiniz buna? Bir sürü teklif geliyor. Bunun bir televizyon filmi olması enteresandı. 90 dakikalık bir film. Bir de çok sevdiğim bir şirket tarafından çekildi. Tabii Isparta Eğirdir'de çekilmesi de ilgimi çekti. Çünkü Türkiye'de öyle yerler var ki, insan bir vesileyle gidebiliyor ancak. Bütün Anadolu'yu dolaşabilirim film yaparak. Eğirdir, İsviçre gibi bir yer. Hoş bir çekim oldu. Film 10 gün içinde yayınlacak.
* Filmin konusu ne? Bu filmde bir uyuşturucu bağımlısının annesini oynadığınız söylendi. Öyle mi? Yok o sadece filmde küçük bir bölüm. Çok zalim bir kadını canlandırıyorum. Gençliğinde çok güzel olan, senelerin verdiği yaşlanmayla bir ümitsizlik ve mutsuzluk içinde kendi gençliğiyle hesaplaşan bir kadın... Kendisi çok zengin ve nüfuslu bir insan olduğu için bütün ev halkı oğlu, gelini, torunu herkes onun eline bakıyor. Torunu Avrupa'da okumuş. Uyuşturucu bağımlısı ve bileklerini kesip intihar ediyor kızcağız.
* Sanki biraz da kendi hayatınızı yansıtıyormuş gibi anlaşıldı bu. Yok canım hiç alakası yok.
* Kızınızın ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Siz bu sürede neler yaptınız? Bu sene nasıl geçti bilmiyorum. Sanki bu sene geçmedi. Burgazada'da bir inşaatım var. Bütün yaz onunla ilgilendim onu bitirdim. Emlakçılık devam ediyor. Onun dışında bol bol televizyon dizilerini seyrettim, bol bol kitap okudum. İyi ki televizyonu icat etmişler. Gerçekten avunmak için insanın hayatında çok önemli bir şey.
* Derya'nın uyuşturucudan öldüğü söylentilerine ne diyorsunuz? Bunlar yalan. Kızım beyin kanamasından öldü. İlk önce kalp sanıldı ama otopside beyin kanaması olduğu kesinleşti. Eve geldiğinde saat 22.00, öldüğü zaman saat 01.00. Yani eve vardığından üç saat sonra maalesef onu kaybetmişiz.
* Yani uyuşturucuyla bir ilgisi kesinlikle yoktu. Hayır, hiç alakası yok. Uçak sendromu denen bir durum var. Derya'nın başına gelen bu. Uçakta hareketsizlikten dolayı birçok insan uzun uçuşlardan sonra hayatını kaybediyor. Senede 200 kişi uçak sendromundan hayatını kaybediyormuş. Hareketsizlikten dolayı bir kan pıhtısı oluşuyor ve ölüme sebebiyet veriyor.
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|