Yedek parça
Tabii ki hepimiz gibi irkilmiş, çoğumuz gibi üzülmüştür. İnsanlığından, duyarlılığından eminim. Ama sonuçta "Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı." Sonuçta, "Biz bu koalisyonun bir parçasıyız" diyerek, geçmeyen teskereden ötürü ABD'den adeta özür dilemiş eski başbakan ve Dışişleri Bakanı. Sonuçta, hükümetinin sevk ettiği teskere kabul edilmedikten sonra, bu kez bakanı olduğu hükümetle başka teskere çıkarmış bir bakan. O tek ABD'li askerin tek yaralı Iraklıyı öldürmesi, daha doğrusu onca ölümden bir tanesinin kameralara takılması üzerine o da tepki duydu ve ABD'yi "sorumlu ve dikkatli olmaya, bu yanlışları yapanları cezalandırmaya" davet etti. İşte böyle!
*** Anlatmaya çalışıyorum ki, orada askerimiz yok ama, biz Irak'taki o koalisyonun hakikaten "parçası"yız. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın gururla ilan ettiği; irili ufaklı, silahlı külahlı, şizofrenik yahut sembolik, "koalisyon parçaları"ndan bir ülkeyiz. Felluce'ye saldıran ABD askerleri olsa da, onların "arkamızdalar" dediği ülkeler tablosunun parçalarından biriyiz. Parça parça Felluce'de paramparça cesetleri parçalayan hiddet ve şiddeti, üslerle, mallarla, hizmetlerle besleyen ülkelerden biriyiz. Bir zamanlar, ABD yönlendirmesiyle Birleşmiş Milletler'in koyduğu ambargoda nasıl "milyarlarca dolar iş kaybedip" on binlerce Iraklı çocuğun ölümünde "bir parça" olmuşsak... Şimdi "milyonlarca dolarlık iş" uğruna her gün kamyon şoförlerini bir cehenneme sürerken ve onların 60 kadarının kanı, kimin vahşeti olursa olsun, Irak'ın kan gölüne karışırken de "parça"yız. "Koalisyon parçası" kimi ülkeler oradan sıvışmaya çalışırken, hiç askerimiz olmasa da, bu vahşetin "bir parçası" olmaya devam ediyoruz. Yüzümüzden düşen bin parça olsa da, Iraklılarla ağlamaktan ziyade, ABD ile "gül"mek için işgal gücünün "yedek parçası"yız.
*** "Yanlışları yapanları cezalandırmak"... Tabii! Fotoğraflarda yakalanan üç beş asker, kameranın suçüstü yaptığı bir er. "Yanlışları yapanlar" bunlardan ibaret. Bush ve çetesi "doğrular"ı temsil ediyor ki, biz onların dizinin dibinde bir parçayız. Yüreklerimiz paramparça olsa da, biz de "bir parça" işgaliz, "bir parça" Felluce, "bir parça" oradaki askeriz. Bu ülkede hayatımız boyunca "münferit vaka" edebiyatını öyle benimsedik ki, bir işgalin kıyıcılığı değil, "bir askerin yanlışı" olabiliyor, resmi derdimiz. Resmen "parça" olduğumuz için, resmi dilimizden "bir parça" çıkabilen tek ses bu. Üsleriyle, yamanmalarıyla, içi kanayan toplumuna uygun bir devlet tavrından yoksunlukla, "Bush seçilse bizim için daha iyi" diyen yanaşmalıklarla, işgalden parça parça parsa toplamaya sulanmakla... Elbette vicdanı paramparça; lakin, işgalde bir yedek parça!
*** Not: Tamam, ABD "Felluce'deki yanlış asker"i soruştursun; siz de 11 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kaybolan 11 köylüye ait kemikleri toplu mezardan çıkardığını söyleyen Diyarbakırlıların iddiasını soruşturun. Kemikler onların mıdır, değil midir? Onlar, artık o kemiklerden ibaret değilse, 11 yıldır nerededir; bir soruşturun!
|