|
|
|
|
|
Avluda bayram sabahı
|
|
Paşakapısı Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde, Savaş Ay genç mahkumlarla voltada. Bir koğuştan 'bayram salvosu' geliyor: "Gıız, bayram geldi hâlâ eskileri giyiyon, bayramlık almadın yoksa?" Biri "Elbise değil bayramlık ağzım var, açtırma şimdi"yi yapıştırınca hep birlikte basıyorlar kahkahayı...
Parmaklık ardı bayram
Paşakapısı Cezaevi bayram telaşını en çok kantin kapısında yaşadı. Tutuklu kadınlar "Özgür olamasak da kadınız, ille de alışveriş ederiz" dediler.
Cezaevinde de olsa kadın kadındır elbet. Yani bakımlı, güzel, hoş olacaklar illa ki. Hele de bayram günleri gelip çatmışsa, hele de açık görüş için eş akraba çoluk çocuk gelecekse onlara en güzel hallerinde görünmeli kadın tutuklular. İşte bu nedenle kantin önünde bir telaş bir kıpırtı. Mevcutlarda jöle var mı, tırnak cilası, makyaj malzemesi, iç giyim, tişört, gömlek gibisinden neler neler var diye her an sorgu sualdeler görevlilere. Olmayan bazı şeyleri de siparişle getirtmek mümkün. Savcıyı da, müdürü de, infaz korumaları da ana baba bellemişler çoğusu. "Kavgasız gürültüsüz geçinip gidiyoruz. Bize cezaevini bir de eza evi haline getirmeyen idarecilere teşekkür ederiz" diyorlar. Bu arada voltalarına beni de dahil ediyor o hızlı gel gitler sırasında anlatıyorlar dertlerini. Diyorlar ki; "Burada bazı tutukluların yaşı 18 altı. Hemen ıslahevlerine gitmeleri gerek. Yoksa çeşitli sakıncaları olur" Bunu savcı beye soruyor ve "kısa zamanda bu sorunu gidereceğiz" yanıtını alıyorum. Daha sonra koğuşlardan atılan laflara karşılık veren volta tutukluları stand up komedi tadında diyaloglar kuruyor, güldürüyorlar herkesi. Nasılı şöyle; -Bak kız süslendim püslendim kocam gelsin güzel görsün diye hazırlandım. Ya sen ne yapacaksın bu pasaklı halinle -Yaaa. Bu senin makyajlı halin demek. Ben de yüzüne gözüne bakıp git biraz süslen. Nedir bu halin diye soracaktım!..
|
|
|
|
|
|
|
|
|