|
|
|
|
Bayram ikramı, şeker hastası olsun olmasın herkesi tehdit ediyor
Ramazan'dan çıktığımız bugün, hem şeker hastaları hem de sağlıklı kişiler için risk oluşturuyor. Bayram geleneğimiz; şekerli ikramlar, tatlılar ve 'yemezsen darılırım' ısrarları, diyabet hastalarını tehdit ederken, sağlıklı insanlarda da gizli şekere davetiye çıkarıyor. Uzmanların önerilerine kulak verenler, bayramın tadına dozunda şekerle varacaklar
Dünya Diyabet Vakfı'nın tüm dünyada aynı anda düzenlediği Global Diyabet Yürüyüşü' bugün Türkiye'de de yapılıyor. Guinness Rekorları'na aday olan bu yürüyüş, diyabete (şeker hastalığı) karşı herkesi uyarmayı amaçlıyor. Çünkü diyabet tüm dünyayı büyük küçük, kadın erkek demeden giderek artan bir hızla etkiliyor. Bu yazı dizisinde yüzyılın hastalığı olarak tanımlanan diyabetle mutlu ve sağlıklı yaşamanın yollarını bulacaksınız. Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz gizli diyabetin en ince ayrıntılarına kadar ipuçlarını veriyor. Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, 'Diyabet neden Türkiye'de giderek artıyor?' sorusunun yanıtını veriyor. Harvard'ın ünlü Türk doktoru Abdulkadir Ömer, insülin kullanmaya gerek olmadan bu hastalığın nasıl tedavi edilebildiğini ve bu konudaki son yenilikleri anlatıyor. İşte şekerle sağlıklı yaşamın yolları... Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Şeker Bayramı öncesi herkesi uyarıyor. Çünkü Türkiye'de her beş kişiden biri gizli diyabet tehlikesi taşıyor ve bir ay süren orucun ardından bol ikramlı geçecek bayram ziyaretleri, bu kişiler için büyük bir tehlike oluşturuyor. Şeker hastalığı sizin vücudunuzda sonradan onarılması zor hasarlar bırakmadan önce, bu hastalığı keşfetmeniz için Prof. Dr. Temel Yılmaz gizli şekerin ipuçlarını veriyor...
* Gizli şeker neye denir? Diyabet henüz klasik bulgularını, yani çok su içme, sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, kilo alma gibi belirtilerini vermeden 15-20 yıl süresince belirtisiz gider. Bu dönem 'gizli şeker' olarak isimlendirilir. Gizli şeker aslında 20 yıl öncesinden kendisine özgü birtakım belirtileri verir. Ama bu bulgular büyük çoğunlukla ihmal edilir, atlanır.
* Gizli şeker nasıl belirti verir? Bu kişiler sabah uyandıklarında fazla acıkmazlar, genellikle kahvaltı yapmazlar, öğle yemeğini hafif geçiştirirler, ama ilk yemeği yedikten itibaren gece uyuyuncaya kadar sürekli hipoglisemi atakları olur ve sürekli yemek yerler. Kan şekerinin düşüklüğü, sinirlilik, soğuk terleme, fenalık hissi, bazı kişilerde baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler görülür. Akşam üstüne doğru tatlı krizi, çikolata isteği baş gösterir. Bir bölüm hastada gece uykudan uyanıp yemek yeme vardır. Bu dönemdeki glikoz yükleme testinde, genellikle tokluk (2. saat) kan şekeri, açlık kan şekerinden düşüktür. Daha ileri dönemlerinde tokluk kan şekerleri yükselmeye başlar. Glikoz yükleme testinde tokluk 140-199 mg/dl arasındadır. Kişi daha fazla şişmanlamaya başlar. Şişmanladıkça acıkma atakları şiddetlenir. Şişmanlık özellikle karın bölgesinde yağların toplanması şeklinde olur. Bel oranı ile kalça oranı 0,8'in üstüne çıkar. Bu bizim için önemli bir kriterdir. Diğer bir özellik, yemekten sonra uykunun gelmesi, yorgunluk hissi, çalışma performansının azalması ve kilo alma hızının artmasıdır. Üçüncü, preklinik dönemde tokluk kan şekeri artık 200 mg/dl'nin üzerine çıkar, kan yağları yükselir, bu hastaların yarısında hipertansiyon (yüksek tansiyon) vardır, şişmanlık oturmuştur, acıkma atakları öğleden sonradan sabah saatlerine çekilir. Hastalar sabahları yorgun kalkarlar ve zaman zaman ağır yemekten sonra ağız kuruluğu, çok su içme, çok idrara çıkma bulguları olur. Bu dönemden itibaren, kişi artık diyabetin erken dönemindedir.
* Gizli şeker neden önemlidir? Araştırmalar göstermiştir ki; daha şeker hastalığı ortaya çıkmadan henüz gizli şeker dönemindeyken de diyabet vücutta hasar oluşturuyor. Gizli şeker döneminde hastaların yüzde 40'ında hipertansiyon vardır. Kan yağlarında yükseklik vardır, göz bozuklukları başlamıştır, yüzde 20'sinde diyabetin böbrekler üzerinde etkisi ortaya çıkmıştır, yüzde 80'inden fazlasında damar hasarı vardır. Özellikle 50 yaşın altında ortaya çıkan hipertansiyon, koroner hastalığı, ve enfarktüste mutlaka gizli şeker aranmalıdır. Bunların çoğunda glikoz metabolizma bozukluğu vardır. Bu nedenle, reaktif hipoglisemi ve gizli şeker toplumsal boyutta mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|