|
|
Rekabet her zaman işe yarar
Rekabet yönelimli, yani rakibi hafifçe aşağılayarak yapılan reklamlara bayılırım. Hem kendi durduğu yerin altını rakibe gönderme yaparak kalınca çizer; hem de tahrik edici olduğu için akılda kalır. Dikkat edilmesi gereken iki kritik noktası vardır bu tür yaklaşımın: Bir: İddianın altının dolu olması, yani siz güçlü yanınızın rakibin o alandaki zayıf yanına belirgin bir şekilde fark atması gerekir. "Siz hala annenizin margarinini mi kullanıyorsunuz?" , "Akıl almaz tüketici hakları! Başkalarının aklı alsa da, almasa da!" gibi... Peugeot 307 işte benzer bir stratejiyle, abartı sanatını da mükemmel keyiflikte kullanarak "Utandırmaya hazır mısınız?" adını verdiği filmler yapmış. Hani 307'yi gördüklerinde saklanacak yer arayan diğer markaların gösterildiği film... Belli ki yurtdışında yapılmış. Ben de yurtdışında yapılmış 'Hristiyan batının kültür ve değerlerinden' çıkışla yapılan iletişimin bizim ülkedeki başarısına daima kuşku ile bakmışımdır. Ama bazı evrensel duygular var ki, onlara dokunup çok da Batı kokmayan bir iletişim kurabilirseniz oluyor işte. Utanma gibi, kıskançlık gibi, aşağılık kompleksi gibi pek çok duygu ortak bir dille anlatılabiliyor. Bence bu kez olmuş. Sadece bu tür Batı kökenli pek çok kampanyada olan yine olmuş. Bütünleyici olarak ele alınması gereken ve genellikle eksik bırakılan basılı mecradaki destek ayakları yine yok sanki. Yoksa var da ben mi göremedim?...
|