10 sanığın yargılandığı Türkbank davasında Korkmaz Yiğit, Erol Evcil, Mustafa Kefeli, Mehmet Kocabaş ve Hayyam Garipoğlu hapis cezasına çarptırıldı Karar onanırsa, infaz yasasına göre, Yiğit, 6 ay tutuklu kaldığı için 1 yıl daha, Evcil, Kefeli ve Kocabaş ise birer yıl 6'şar ay, Garipoğlu da 7 ay cezaevinde yatacak.
Türkbank ihalesine fesat karıştırıldığı iddiasıyla 10 sanığın yargılandığı davada Korkmaz Yiğit Erol Evcil, Mustafa Kefeli, Mehmet Kocabaş 3'er yıl 9'ar ay, Hayyam Garipoğlu ise 1 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aralarında Yavuz Ataç'ın da bulunduğu 5 sanık ise beraat etti. Mahkeme cezaların paraya çevrilmeyeceğini ve ertelenmeyeceğini de karara bağladı. Karar Yargıtay tarafından onanırsa, infaz yasasına göre, Korkmaz Yiğit daha önce 6 ay tutuklu kaldığı için 1 yıl daha, Erol Evcil, Mustafa Kefeli ve Mehmet Kocabaş ise birer yıl 6'şar ay, Hayyam Garipoğlu da 7 ay 18 gün cezaevinde yatacak. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz olarak yargılanan sanıklardan Korkmaz Yiğit ve eski MİT görevlisi Yavuz Ataç hazır bulunurken, diğer 8 sanık gelmedi. Duruşmada mahkeme heyeti ilk olarak, sanık avukatlarının bir önceki duruşmadaki reddi hakim taleplerinin reddedildiğini açıkladı. Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Vehbi Kahveci, Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde daha önce müvekkili Korkmaz Yiğit'in "cürüm İşlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan yargılanarak beraat ettiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını belirterek, "Kişi ve fiil aynı olduğu için Yiğit'in aynı suçtan iki defa yargılanması ve ceza alması mümkün değildir" dedi. Yiğit'in diğer avukatı Hasan Fehmi Demir ise "Dava açıldığında Alaattin Çakıcı, Türkiye'de bulunsaydı sanık olarak yer alacaktı. En azından tanık olarak dinlenecekti. Yakalandığı zaman, Çakıcı'nın dinlenmesi için talepte bulunduk. Çeşitli mahkemelerde görülen bazı davalarda mahkeme heyeti, yeni Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girmesi için duruşmaları erteliyor." diye konuştu.
'YİĞİT İŞKENCE GÖRDÜ' Avukat Köksal Bayraktar ise müvekkili Korkmaz Yiğit'in gözaltında elbiseleri çıkarılarak ağır işkencelere maruz kaldığını öne sürerek, "Siyasi iktidar halkı oyalamak için bu davayı açtı. Davanın müvekkilim açısından, zamanaşımından düşürülmesini talep ediyorum. Mesut Yılmaz ve Güneş Taner ile ihaleye giren bazı kişiler de tanık olarak dinlenmiş ve ihaleye fesat karıştırılmadığını söylemiştir" dedi. Esas hakkında savunması sorulan Yiğit ise "Bizim dışımızda cereyan eden siyasi gelişmeler neticesinde dayağı biz yedik. Sanıkları tanımıyorum. Bana o dönem Hükümet temsilcileri, 'Çakıcı sorun olmaz, sen ihaleye gir' diyerek güvence verdi. Benim Çakıcı'yı bu işlemin dışında tutmaktan başka bir gayretim olmadı. İhaleye fesat karıştırmadım. Çete kurmadım. Beraatımı istiyorum" dedi.