|
|
|
|
O bir safkan tutkunu
Engin Sezen tam bir at sevdalısı. Silivri'deki çiftliğinde 80'den fazla safkan Arap atı yetiştiren Sezen, 'evlatları'nın her şeyleriye ilgileniyor.
Genç tayların bulunduğu haraya girdiğinde, uzaklarda gezinen atlar koşarak yanına geliyor. Sanki yıllardır görmediği çocuklarına sarılır gibi tek tek sarılıp öpüyor, onlarla konuşuyor, okşuyor. Kırk yıldır, atlara insanlardan daha yakın hissediyor kendisini. Engin Sezen gerçek bir at aşığı. Hayatını, parasını, tüm mesaisini atlarına adamış. Son bir yılda iki trilyon liralık at satın almış. Onların her derdini bir bakışta anlıyor. Yanında çalışan elemanlarına, 'Bugün bir avuç ot yedir bu hayvan on sene seni unutmaz' diyerek atlara nasıl yaklaşılacağını anlatıyor. Büyük paralar yatırdığı atları için, "alıp sonra bir kenara koymakla olmaz" diyor. 'Sevmek lazım onları, insan gibi her öğün farklı yemek vermek gerek, her akşam yattığı yerleri temizlemek ve bol bol koşturmak lazım" diye de ekliyor.
AİLESİNDEN ÇOK GÖRÜYOR Sezen'in asıl işi nakliyat ve turizm. Bu zor işkolunda epeyce para kazanıyor. Ancako kadar zaman darlığı içinde her sabah Veliefendi'ye gidip genç taylarının eğitimini seyrediyor. Ahırlar arasında dolaşırken cep telefonuyla kimi zaman atların veterineriyle konuşuyor, kimi zaman yurtdışından gelen aşıları kontrol ediyor. Atlar sayesinde para da kazanıyor. Engin Sezen at ve tay yetiştiriciliğini babasından öğrenmiş. Ama babasının "bu işi sakın yapma" uyarılarına kulak asmamış. Bir iki atla başlamış macerasına... Silivri'de atlar için özel alınan araziyi tam bir çiftlik haline getiren Sezen'in günü Veliefendi Hipodromu ve çiftlik arasında geçiyor. Saint Michel Lisesi mezunu Sezen 50 yaşında. Edebiyat Fakültesi'ni bitirmeden bırakmış. Evli ve üç çocuğu var. Eşi ve çocukları da kendi gibi at tutkunu. At yarışı oynamıyor, kilolu olduğu için atları üzerim endişesiyle binicilikten uzak duruyor. Sezen, son bir yılda iki trilyonun üzerinde para harcalayarak at satın aldı.
SONAT CANIDAR
|
|
|
|
|
|
|
|
|