|
|
TV'lere de ombudsman lazım
Gazetelerdeki okur temsilcileri gibi "TV Temsilcileri" de ekrana çıkıp, şikayet ve talepleri değerlendirmeli
DAHA önce de bu sütunlarda belirtmiştim. Mesaimin önemli bir bölümü de okur ve izleyicilerimizden gelen telefon, E-Mail, faks ve mektupları yanıtlamakla geçiyor. Ama hiç de şikayetçi değilim. Zira bu, televizyon izleyicisinin nabzını tutmanın en zor, en zahmetli ama en "doğru" yöntemi. Gazetemizin çeşitli sütunlarında yayınlandığı için mutlaka haberiniz vardır. Artık Sabah Gazetesi'nin de bir "Okur Temsilcisi" var. Sayın Yavuz Baydar okur ile gazete yönetimi arasında bir köprü görevi üstlenecek. Şikayetleri, talepleri (ve eminim övgüleri de) değerlendirecek, onları gerekli birimlere ulaştıracak, okur ile yazar arasında biyolojik bir bağ oluşturacak. İki yılı aşkın bir süredir sütununu okurlarıyla paylaşmaktan büyük bir zevk duyan bir yazar olarak bu uygulamayı son derece yerinde buluyor ve sonuna kadar destekliyorum.
SIRA TV'LERE GELDİ Peki acaba bu sistem televizyonlara da uygulanamaz mı? Okurlarım, telefon açtıklarında genellikle "Kusura bakmayın Yüksel Bey, sizi rahatsız etmek istemezdim. Ama kimseye ulaşamadığım için size söylemek zorundayım..." diye söze başlıyorlar. Oysa her kanalda bir "izleyici temsilcisi" olsa, şikayet ve dilekleri değerlendirip bunları "yönetim katlarına" ulaştırsa, kanal yöneticileri programların akıbetini belirlerken yalnızca reyting listelerine mahkum kalmayıp, izleyici tepkilerini de dikkate alsa fena mı olur? Çok iyi biliyorum ki, şu anda bile pek çok televizyon izleyicisi dilek, şikayet ya da övgülerini kanal sorumlularına ulaştırmak için ter döküyor. Kimi yarışma programlarının düzeysizliğinden, kimi haber bültenlerindeki magazin istilasından, kimi reklam sürelerinin uzunluğundan, kimi sevdiği dizinin habersizce yayından kaldırılmasından yana dertli ve bunu yetkili birileriyle "paylaşmak" telaşında... Ama sadece okurların telefonlarına yanıt vermekle iş bitmiyor. "İzleyici Temsilcisi" her hafta özel bir programla o kanalın ekranına çıkıp, bu talepleri, şikayetleri ya da övgüleri "halkın huzurunda" değerlendirmeli, yöneticilerden aldığı yanıtları izleyicilerle paylaşmalı. Umarım yakın bir zamanda "TV ombudsmanlarını" da ekranlarda görürüz. NOT: "Ombudsman"ın İngilizce'deki karşılığı "kamu denetçisi"dir. Ancak aracı, arabulucu, uzlaştırmacı anlamını da içermektedir.
|