| |
|
|
"Hıncal Uluç atv'ye haksızlık yapıyor!.."
Başlıktaki laf tırnak içinde.. Çünkü bana ait değil.. Bu başlığı atan gazete Hürriyet.. Yazan da Cengiz Semercioğlu kardeşim.. SABAH'taki Yüksel bir kenara.. Burhan bir, Tuna iki, Cengiz üç.. Yazılarını kaçırmadan okuduğum üç televizyon eleştirmeni.. Hayatımıza bu kadar girmiş televizyon eleştirmenliği aslında en önemli gazetecilik dallarından biri.. Televizyon halkı yönlendiriyorsa eğer, TV eleştirmenleri de, ekranı yönlendirme durumunda olan kişiler.. Sadede gelelim.. Bir defa olayın güzelliğine bakın.. Hıncal Uluç, saflarında yer almaktan büyük mutluluk duyduğu SABAH gurubunun amiral gemisi atv'ye hem de fena halde yükleniyor.. SABAH gurubunu yok etmek için nerdeyse yeminli kişiler tarafından yönetilen Doğan gurubunun en büyük gazetesi Hürriyet de, atv'yi savunuyor.. İşte gazeteci bu olmalı.. Safının tetikçisi değil.. Beyninin ifadecisi.. Cengiz'i bu açıdan kutluyor ve teşekkür ediyorum.. Doğan gurubunun bazı yazarlarına çok önemli bir ders verdi. Gelelim, Hıncal Uluç'un atv'ye haksızlık yapıp yapmadığına.. "Uluç'un atv haber bülteninin televoleleştiği tezine ise hiç katılmıyorum.." diyor Cengiz ve ekliyor.. atv haber, her akşam "Acaba bu gece ne yapacaklar" diye merakla baktığı bir bülten olmuş meğer.. Cengiz'in bu yazısının mürekkebi kurumadan, o pazartesi akşamı, atv haber bülteninin içeriğini sunuyorum.. 3 dakika, o günün bütün yurt ve dünya haberleri.. 5 dakika, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bilardo oynaması.. 52 dakika, Asena ile sohbet.. Bitti!.. Sevgili Cengiz belki bilmez.. atv tam 10 yılda bu ülkenin en itibarlı haber bülteni, Ali Kırca, en saygın haber sunucusu oldu. Aldıkları ödüller yüzü geçmiştir.. Bunca sabır, bunca emek ve bunca özenle yaratılan bir saygınlık, böyle bozuk para gibi harcanıyorsa eğer ve de bu reyting adına yapılıyorsa, bu anlayışla savaşması gereken kişiler, köşe yazarlarından önce televizyon eleştirmenleridir. atv haber bitti.. Şimdi bir başka habercilik var. Bu benim saydığım ve sevdiğim habercilik değil.. Asıl önemlisi.. Ali Kırca bitiyor.. Ali Kırca adı, TRT'den başlayan bir serüvenle çeyrek asırdan fazla süren bir zaman içinde yaratıldı ve çakıldı.. Şimdi bu Ali Kırca, 52 dakika Asena ile sohbet ediyor.. Bir magazin programında değil, atv ana haberinde.. Ali Kırca haftalardır cepten yiyor.. Daha ne kadar dayanır?.. Sokağa çıkın, sokaktaki adamla bir konuşun bakalım?. atv ana haberi Televole'ye benzetmekle hata ettiğim doğru.. Televole'de hiçbir olay 52 dakika sürmez.. Bilemedin 3 dakikada biter, yenisine geçilir. Gelelim Yaşamdan Dakikalar'a yapılan "Çöp" muamelesine.. Sevgili Cengiz.. Bir TV eleştirmeni olarak bilmek zorundasın ki, reyting her şey değildir.. Reyting en obur şekilde reklam gelirlerini yutmaya yarar.. Peki televizyon sadece reyting mi olmalıdır?.. Diyelim Ünlüler Çiftliği gibi utanç yayınları ile binler, yüz binler ve milyonlarla dolar kazananların, halktan aldıklarının bir bölümünü halka geri vermek mükelleflikleri yok mudur?. Merkez Gurubu, durmadan okul yaptırıyor. Durmadan Tema Vakfı'na, yani yaşadığımız çevreye hem de nasıl katkılarda bulunuyor.. Niçin?.. Aldıklarının bir bölümünü geri vermenin "Namus" olduğunu biliyor da ondan.. Rabbana, hep bana olmaz.. Hep alamazsın.. Biraz da vereceksin.. Şimdi böylesine reyting yapıp, böylesine kazanan bir televizyonun, haftada bir gece, PT 3 (Prime Time 3) denen saat 23.30'da bir dizi tekrarının yerine, halka bir şeyler verecek, söyleyecek bir lafı olacak programı yayınlaması, etik olmanın da ötesinde bir görev, bir sorumluluk değil mi?. atv milyonlarını aldığı halka bir şey vermeyecek mi?. Kaldı ki, Cengiz, örnek verdim.. "Pazartesi geceleri PT 1'de yani televizyonların en kıymetli saatinde, dev TV'lerin en görkemli yerli dizileri ile ayni anda yayınlandığı halde, 90 Dakika, yüz binlerce dolara sponsor buluyor ve reklam kuşakları tıklım tıklım doluyor. Yani o tekrar dizinin aldığı 50-60 bin dolarlık reklamı, Yaşamdan Dakikalar da alabilir, tabii atv'nin program yönetmenliğini ele geçiren 3-5 reklamcı popolarını kaldırma zahmetine katlanırsa" dedim. Bak Sevgili Cengiz, bu program atv için düşünülmeğe başlandığı günden bu yana, atv'ye haksızlık yaptığım yazımın sonrası dahil, atv'den bir tek kişi, iki kat yukarı çıkıp "Hıncal Bey, bakın şöyle" demedi.. Deme gereği duymadı.. Çünkü Hıncal'a da, programına da sıcak bakmıyorlar. Onlara angarya geliyor.. Ben bitirdiğim için de bayram yapıyorlar.. "Bela gitti" diye.. Sevgili Cengiz.. 90 Dakika'nın nasıl bir efsane olduğunu anlayamamışsın.. Yazık.. Anlatırım ama, bir dost sohbetinde, yüz yüze.. Burada anlatırsam uzun uzun kendimi ve arkadaşlarımı fena halde övmek durumuna düşerim.. Olmaz.. 90 Dakika'yı bir gün sana anlatacağım. Sadece spor, sadece futbol değil, televizyon tarihimizde nasıl bir kilometre taşı olduğunu sana anlatacağım Cengiz.. Tekrar sevgilerimle..
|