Dağda DVD partisi...
Amerikan seçimlerinin hemen öncesinde yayınlandı. Seçimlerin hengamesinde ne dediği tam olarak anlaşılamadı... Ancak asıl anlaması ve ilgilenmesi gerekenlerin ajandalarının ilk sayfasına not düşmüş olduklarından kimsenin kuşkusu yok. Usame Bin Ladin'in son kasetinden söz ediyoruz. Bu son kasetin "satış listeleri(!)"nin başına yerleşememesinin nedeni; elbette, ABD'deki seçim gündeminin, içine başka hiçbir şeyi dahil edemeyecek kadar dolu olmasıydı. Oysa, bugüne kadar yayınlanan kasetlerin belki de en ilginciydi. Yayınlayanın, (Usame Bin Ladin'in) beklediği ilgiyi görmemesinin temel nedenlerinden biri de, kasetin Amerikalıları asıl ilgilendirecek bölümlerinin "makas"lanmasıydı. El Cezire'nin yöneticileri bile, seçim öncesinde korkuya yol açacak bir propaganda kasetinin yayınlanmasının yanlış olacağına karar vermişlerdi besbelli... Nitekim o bölümler, Amerikan seçmenleri sandık başındayken yayınlandı ve bundan kimsenin haberi olmadı. Haberleri olsaydı durum değişir miydi? Sanmıyoruz... Şöyle diyordu "terör örgütünün başı" bu son kasetinde: "Seçimde bizim güvenliğimizi tehdit etmeyecek doğrultuda oy kullanan EYALETLER, otomatikman bizim terör tehdidimizin dışında kalırlar ve kurtulurlar."
***
Amerikan seçimlerinin bağrına, terör hançerinin tehdidiyle bu kadar doğrudan saldırıda bulunulması beklenen bir şey değildi. Alışılmış bir şey de değildi. Kasetin sansürlenmemiş bölümlerinin Bush'un işine yaradığı biliniyor. Kaset sahibinin de belki asıl amacının bu olduğunu seçim öncesinde söylemiştik bu köşede... Usame'nin seçime beş kala konuşmasının "mütereddit" oyları Bush'un yanına çektiğini ve yeniden seçimini kolaylaştıracağını belirtmiştik. Böyle tahmin edenler yanılmadılar. Ama, Amerikalılar sandık başına gidene kadar yayınlanmayan o son cümlelerin ne anlama geldiği hâlâ sır perdesinin arkasında... Bütün kaset boyunca Bush'u eleştirdikten sonra sonunda; "-Sizi ne Bush, ne Kerry kurtarır!" demesi fazla bir şey ifade etmiyor. Bush'a oy verilmesini istemediği besbelli... Öyleyse ne olacak? Bush'a oy veren eyaletler, terörle mi cezalandırılacak? Bu korkunç bir ihtimal... Kötü bir şaka gibi... Lakin... Başkaları şaka gibi görse de, Amerikan istihbarat ve güvenlik örgütlerindeki "beyin takımı"nın Ladin'i asla şakaya almadığı biliniyor. Çünkü... Bugüne dek hiç şaka yapmadı ne yazık ki!
***
Son kaset, aslında bugüne kadar yayınlananların en ilginci... Geniş bir "muhasebe" içeriyor. Ancak kasedi asıl ilginç kılan, Bush yönetimiyle ilgili argümanların referansı: Şurası çok açık ki, Usame bin Ladin, hangi dağın kovuğunda saklanıyorsa, belli ki oraya bir DVD cihazı kurulmuş. İçinde de Michael Moore'un "Fahrenheit 9/11"i... Belli ki pek çok kişi gibi, izledikten sonra o da Moore'un "anti-Bush" belgeselinin seçmeni etkileyeceğine bel bağlamıştı. Ancak yine pek çok kişi gibi, o da Moore'un sinema salonlarında, bir kez ulaştığı izleyici sayısının; her akşam televizyon ekranlarından pompalanan "yalan"ları, her akşam dinleyenlerin yanında devede kulak olduğundan habersizdi. Amerikan kamuoyunun pek çok gerçeği, yalnızca o filmle öğrendiğini; ancak o gerçekleri öğrene"bilen"lerin sayısının sinema salonlarıyla sınırlı kaldığının farkında değildi kimse... 250 milyonun dinlediği hikayelerse başkaydı. İşte, o nedenle, bir kez daha diyoruz ki: Bush yönetiminin politikalarına karşı verilen yüzde 49'luk oy muazzam bir başarı ve yabana atılmaz bir güçtür aslında... Bu oylar; Bush'a rağmen, medyaya rağmen, Bin Ladin'e rağmen ve nihayet Kerry'ye rağmen verilmiştir. Umarız, herkes farkındadır koca kıtanın mavi renklerinde yoğunlaşan bu "yeni" potansiyelin... Herkes!..
|