| |
Başarısızlık öyküleri
Bahis oynamak savaş kadar yıkıcı değildir, porno kadar da sıkıcı. İş hayatı kadar ahlaksız olduğu söylenemez. Televizyon izlemekten bin kat iyidir. Ve en önemlisi oranlar tanrıya inanmaktan daha yüksektir. Mario Puzzo.. Anlaşılan o ki bahis çılgınlığı yol almış gidiyor. Ve iddaa'lara göre önümüzdeki yıllarda şans oyunları pazarının büyük kısmını ele geçirecekmiş. Dürüst olmak gerekirse bahis oyunlarına kafam basar. Hatta bir aralar -babam duymasa iyi olur- fena halde de asılmıştım mevzuya. Ama genetik kodlarımdaki tembellik ve üşengeçlik bu macerayı kısa sürede noktalamıştı. Onun yerine arkadaşlarımın kurdukları oyunlara ortaklık, danışmanlık vs. gibi hizmetler vermeyi tercih ettim ve açıkçası çok bi'şey de kaybetmedim. Onlara gelince.. Hayatı kurtulan yok! İşin yok ders çalışacaksın. Yok falanca sakatlanmış, filanca kesik yer mi? Çok forvet çıkacaklar bol gol olur mu? Her an binlerce gereksiz bilgiyi beyninize depolayacaksınız. Hayatınızda duymadığınız takımlar, oyuncular ilgi alanınıza girecek. Ben pek sevmedim. Binlerce olasılığı gözden geçirip kupon doldurmak gerçekten zor, fena halde meşakkatli bir iş. Sonucu da malum! Aldığınızı verirsiniz. Bu işte "hocam çok çalıştım ama olmuyor" deme şansınız yok. Bahis tarihi başarısızlık öyküleriyle doludur ki birazdan zaten ona değineceğim. Şimdi bizde herkes her şeyi çok iyi bildiğinden bahis işine balıklama dalacak gibi gözüküyor. Oysa gavurda bahis oyunları daha çok profesyonellerce oynanır. Amatörlerin de fazla gıkı çıkmaz. Kazanırlar veya kaybederler ama pek konuşmazlar. Oysa her şeyi bilenlerin mazeretleri çok olur bildiğiniz üzere. Oyna oyna, keseyi ye, ondan sonra "son dakikada gol oldu", "altı maç oynadım beşini buldum" türevi hikayeler anlat ve toplumun huzurunu, iştahını kaçır. Çok bilen çok yanılır demode bir laf ve benim literatürümde yeri olmaz ama daha iyisini bulamadım. İdare edin. Üç kuruşluk oyun oynamışsın onu da kaybetmişsin, benim kafamı n'olur ütüleme. Senin için çok büyük bir hikaye olabilir ama ilgilenmeyen için bir işkencedir başarısızlık öyküleri. Önümüzdeki dönem bahisçilerin anekdot ve başarıyı nasıl kılpayı -buna başarısızlık hikayeleri diyoruz- kaçırdıkları üzerine epopeler, şehnameler dinleyeceksiniz. Size tavsiyem, anında "dostum ilgilenmiyorum" şerhini yapıştırın. Yoksa bitersiniz. Yoksa hayatınızın geri kalanında Alman ikinci ligindeki adını bir daha duymayacağınız takımların son durumlarını bilmek zorunda kalarak geçireceksiniz. Yoksa çok sıkılacaksınız. Ha bir de başarı öyküleri vardır ki, salça olunmaması adına pek anlatılmaz.
|