|
|
Aleviler neden tanınmak istiyor?
29 Ekim 2004 tarihli SABAH Posta Kutusu'nda yayınlanan "Alevilerin tanınma sorunu" başlıklı yazı, hedef saptırma amacındadır. Sayın okuyucunun Aleviliği, Nakşibendi ve Nurcu tarikatlarıyla eşdeğerde görmesi tarihi bir yanılgıdır. Alevilik, bu çapta bir İslami inanış değildir. Aleviler, Peygamber Efendimizin hayatta iken "Benim zürriyetim bunlarla yürüyecek" dediği ehlibeyti (ailesi), Hz. Ali, kızı Hz. Fatıma, torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'e bağlılıkla bilinir. Emeviler'in hüküm sürdüğü yıllarda, camilerde namaza başlamadan, Peygamber Efendimizin ehlibeytine lanet ve küfürle başlanması üzerine Aleviler o zamandan beri camileri bırakıp cem evlerinde toplanarak ibadetlerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Şimdi yapılması gereken, ülkemizin asli unsurlarından kabul edilen Alevilere kendi inanışları doğrultusunda, din adamı yetiştirme ve ibadet yerleri olan "cem evleri" yapma olanakları verilmesidir. Hz. Caferi Sadık'ın öğrencilerinin imamı oldukları mezhepler hak mezhebi oluyor da Peygamber Efendimizin torununun mezhebi neden olmuyor? Bu gerçekler karşısında Emeviler'den gelen bu tarihi hatanın düzeltilmesi, tüm din adamlarının görevidir. Bu isteklerde bulunmanın laiklikle ne ilgisi var? SELAHATTİN ASLAN - SAMANDAĞ / HATAY
|