Seksapalite

Bazı albümler sahibinin sesi olur... Sahibinin sesi olan albüm ise yorumcusu için kupon albümdür. Böylesine bir albüm kariyerde önemli bir yer tutar. Sanatçı geri dönüp baktığında yıllar sonra bile "Beni ben yapan albüm" diye tüm albümleri arasında onu çok ayrı bir yere koyar. Hatta "kariyerimin en önemli albümü" yorumunu yapmaktan asla çekinmez. "Of Of" Gülşen için böyle bir albüm mü acaba? 1996 tarihli ilk prodüksiyonu "Be Adam"dan bu yana bir türlü beklenen performansı gösteremeyen genç kadın için yeni albümü yeniden doğuş vizesi olabilir mi? Bana kalırsa "Of Of" gibi bir şarkı hangi albümde olsa ve hangi sanatçı yorumlasa geçerli vizeyi alır. Bu anlamda Gülşen'in de vize alması kaçınılmaz. İstiklal Caddesi'nde yürürken müzik marketlerden yükselen sesi duyduğumda vizenin alındığının belgesi ile daha iki hafta önce karşılaşmış olmam benim için pek de sürpriz olmadı. Eğer ki bir albüm piyasaya çıktığında albümden herhangi bir şarkı sokaklara taşıyorsa o albüm satar. Beyoğlu İstiklal Caddesi'nin müzik marketleri de bu konuda bildiğim en iyi referanstır. Ancak her satan albüm de, kupon albüm anlamı taşımıyor. Daha doğrusu sadece bir şarkının ivme kazandırdığı albüm kariyer albümü olamaz.

KARİYER ALBÜMÜ DEĞİL
Gülşen'in yeni prodüksiyonuna kariyer albümü diyebilmemiz için albümden başka şarkıların da hit kimliği kazanması ve "Of Of" kadar sükse yapması gerekir. Bunun olup olmayacağını zaman içinde görmek mümkün ancak albümün analizini yaptığımda zamanı hızlandırmanın hiç de zor olmadığını söyleyebilirim. Eğer ki Nazan Öncel şarkısı olmasaydı bu albüm sadece dönemsel bir proje olmaktan öteye geçmezdi. Gülşen birkaç yılda bir albüm yapan sanatçılardan biri olarak vitrinlerdeki yerini alır ama böylesine dikkat çekmezdi. Her ne kadar kendisi de söz yazarı ve besteci olsa ve albümde kendi eserlerini yorumluyor olsa da, Gülşen'in kişisel repertuvarının büyük iş yapmasını beklemek yanlış olur. Çünkü bu konuda henüz yeterli tecrübeye sahip değil... Geniş kitleleri kucaklayacak eserler ortaya çıkarması için daha çok pişmesi gerekiyor. Bu noktada repertuvar seçiminde biraz daha dışarı açılması ve kendi şarkıları dışında başkalarının eserlerini dikkate almasının Gülşen adına daha etkili olacağını düşünüyorum. Ancak bu dışa açılma gelişigüzel bir cover şarkı seçimi şeklinde de olmamalı. Sezen Aksu klasiği "Sarışınım" çok önemli bir klasik değer taşırken gerek yeni düzenlemesi gerek yorumu ile vasat bir kimlik çiziyor. "Ne gerek vardı?" sorusunu gündeme getiriyor. Cover şarkı biraz da unutulanı gün ışığına çıkarır. "Sarışınım"ı hangimiz unuttuk ki? Bu albümde en önemli övgüyü hak eden kişiye gelince... Genç aranjör Tufan Taş... Onu ilk olarak Burcu Güneş'in son albümünde fark etmiş ve önemli bir yetenek olduğunu ifade etmiştim. Bu albümde de özellikle Nazan Öncel şarkısı "Of Of" daki düzenleme performansı çok başarılı. Bu arada Gülşen'in solist kimliği dışında albüm kartonetinde ve videosunda sergilemekten çekinmediği seksapalitesi bonus puanı hak ediyor. Bu seksapalitenin Gülşen'e yeni potansiyel hayran kitlesi yaratacağı kesin. Ancak modern kadın profili çizen fotoğraf karelerinin şarkı sözleri ve bestelere de yansıması gerekiyor. Keşke Gülşen şarkılarında varolan o arabesk tat bir son bulabilse... Belki o zaman önümüzdeki yıllarda her şeyi ile kupon ve kariyer albümü diyebileceğim bir Gülşen albümü dinleyebiliriz.