| |
|
|
'Lorel-Hardi' Türkçesi
Önce şu konuşmayı bir okuyun: Stanley: Olly... Olly: Ne vardır mı? S: Acaba biraz Amerikan yardım için alabileceğiz mi? O: Elbette alaceğizdir. S: Oooh, bu çok iyidir işte, çünki bu bize çok lazımdırmış. Ancak onun suretle yatağımızda rahat yatabileceğizdir. O: Tabiatilendir. Amerikan yardımı görenler yataklarında rahat yatabiliyorlardır. S: Hih, ööölendirmiş ama sen nerden biliyorsundur mu? Bu diyalogu Gökhan Akçura'nın 'Ivır Zıvır Tarihi' serisinden çıkan kitabı 'Aile Boyu Sinema'dan aldım. (İthaki Yay.) Bir dönemin ünlü aktörü, seslendirme sanatçısı, büyük yetenek Ferdi Tayfur, 'Lorel ve Hardi'yi böyle konuşturuyordu. (Kahkaha dergisi, Ocak 1949) 1923 doğumlu olan Tayfur, demek ki o tarihlerde 20'li yaşlarındaydı. Anılardan biliyoruz: Tayfur'un 'Lorel ve Hardi'yi böyle konuşturması... Yani Amerikalı komedyenlerin diyalogunu bir yandan yerlileştirirken, diğer yandan dili bozacak derecede eğip bükmesi... "Türkçemiz elden gidiyorcular"ı ayaklandırırken, gençlerin pek hoşuna gitmişti. "Ferdi Tayfur usulü Lorel Hardi Türkçesi"ni taklit eden dönemin gençleri şimdi 60'lı, 70'li yaşlarında. Ve hiçbiri böyle konuşmuyor. Niye? Çünkü o bir eğlenceydi, espriydi, gırgırdı; geldi geçti. Hıncal abi ne diyor: 1.Telaşa gerek yok; hoşgörülü olun. 2. Gençleri rahat bırakın.
|