|
|
Sinema mafyası
Hafta sonu "Köpekbalığı Hikayesi" ni izlemek için sinemaya gittim. Film tek kelimeyle harikaydı. Yani su altındaki canlılar arasında geçen bir mafya öyküsünden bu kadar mı sevgi, hoşgörü, insanlık damıtılabilir? "Mafya dizisi, mafya usulüyle anlatılır" diyen bizim yapımcıların, senaristlerin kulaklarını nasıl çınlattım anlatamam. Sinemaya girdiğimde her şeyi göze almıştım. Çünkü izleyicilerin çoğunluğunu anne babalarıyla gelen minikler oluşturuyordu. Bu animasyon harikası filmi onların şen kahkahaları eşliğinde izlemek çok daha keyifli olacaktı. Ama ilerleyen dakikalarda durum, katlanılmaz bir hale geldi. Çocuklar bağırıyor, çağırıyor, salonda koşuşturuyor, koltukları tekmeliyor ve "her nedense" ebeveynleri onlara hiç tepki göstermiyordu. Bir ara arka sıralardan bir kadının bağıra çağıra cep telefonuyla konuştuğunu hayretle fark ettim. Evet, perdede film oynarken cep telefonunu açık tutmak bir yana, onunla konuşuyordu! Bu saygısız kadından cesaret alan arkamdaki bir başka anne de arkadaşına telefon açıp, yüksek sesle uzun uzun sohbet etmeye koyuldu. Sevgili anne ve babalar: "Sinemada film izlemek" bir kültürdür. Bir sinema filmini, evinizin salonunda TV izler gibi seyredemezsiniz. Sinemada bulunmanın bazı sosyal kuralları vardır. Eğer bunları, sinemaya getirdiğiniz çocuklarınıza öğretmezseniz, büyüyünce salonda cep telefonuyla konuşmaya kalkarlar. Eğitim şart! Hem de ağaç yaşken...
|