|
|
|
|
|
|
Bir kadının aşk günlüğünden
Kadınlar ve erkekler! İşte yüzyılların en büyük ikilemi. Ne birbirimizden ayrı olabiliyoruz ne de birbirimizle. Dedik ya farklı gezegenlerdeniz. Bizim detaycılığımız, duygusallığımız onların düz bakışı ve materyalist yaklaşımıyla karşılaşınca ortaya içinden çıkılmaz bir problem çıkıyor. Galiba çözüm birbirimizi anlamakta değil olduğumuz gibi kabul etmekte... İşte bir kadının bir erkek hakkındaki düşünceleri... Biriyle tanıştım. Çok hoş. Galiba o da benden hoşlandı. Bakışlarından anladım. Hem hoşlanmasa neden telefonumu istesin? Acaba arayacak mı? Aslında ben de arasam olur ama çok hevesli olduğumu anlamasın. Aradı. Çok heyecanlandım. Saçma sapan konuştum. Ya aptal olduğumu düşünüp bir daha aramazsa. Her an aklımda. Çok yakışıklı. Saçlarının önü dökük. Tam beğendiğim gibi. Nihayet tekrar aradı. Akşam buluşuyoruz. Ne giyeceğim ben şimdi? Çok güzel olmalıyım. Vurulmalı. Kahretsin, saçım hiç güzel olmadı. Harikaydı. Gözleri çok güzel. Çok da güzel bakıyor. Galiba aşık oluyorum. Adını duyduğumda avuçlarım terliyor. Elimi tuttu. Ölüyorum zannettim. Aşığım. Kesinlikle. O da bana. Sanki birbirimiz için yaratılmışız. İki dakikada bir telefonu kontrol ediyorum. Mesaj var mı diye. Mesajları yazsam, harika bir aşk şiiri çıkar ortaya. Tabii benim gönderdiklerimden de. Onun sevdiği her şeyi seviyorum. Hep beni düşündüğünü söylüyor. Ben de onu. Ona çok güveniyorum. Başka şeylerle uğraşmak zorunda kalmaktan nefret ediyorum. Arkadaşlarımı atlatıp onunla buluştum. Arkadaşlarıyla maç seyredecekmiş. Bozuldum. Maç benden önemli mi? Eski sevgilisi nasıl biriydi acaba? Bugün 6 defa aradı. Oysa dün 8 defa aramıştı. Çok mutsuzum. Çok mutluyum. Çok mutsuzum. Birbirimizi çok seviyoruz. Gece yatınca düşündüm de, akşam yemekte arka masadaki kıza baktı galiba. Beni sevmiyor. Saçımın rengini açtığımı anlamadı, "Makyajını mı değiştirdin?" dedi. Ölsün istiyorum. Hayır. Önce ben öleyim, o vicdan azabından ölsün. Beni aldatıyor. Neden aldatmasın, erkek değil mi? Şüphelerimde haksızmışım. Uzun uzun beni ne kadar sevdiğini anlattı. Bugünden itibaren başka biri olacağım. Sürekli başka şeylerle meşgul. İşi, arkadaşları, maçlar, arabası, televizyon. O halde neden benimle birlikte? Ayrılmamız lazım. Ondan nefret ediyorum. Allah'ım ya beni terk ederse? İki gündür beni sevdiğini söylemedi. Başka birine aşık olmuş olabilir mi? Çok mutsuzum. Bir kucak çiçekle geldi. Beni çok seviyor. Ben de onu. Zaten ne yapıyorsam sevgiden yapıyorum. Aşırı sevgimin faydasını görmemiş. "Beni normal sev" dedi. Ruhsuz. Allah'ım ben bu adamı nasıl sevdim? Aşkın "A"sından haberi yok. Benim gibi bir kadına bu nasıl yapılır? Çok bencil... Nasıl daha önce fark etmedim? Yıllarım ziyan oldu. Bunun acısını çıkartacağım ondan. Ona bir oyun edeceğim, unutamayacak. Neden aramıyor acaba? Ortada hiçbir şey yokken benden ayrılmak istediğini söyledi. Onu çok sevdiğimi söyledim. Öldürmek istiyorum. Aşkımdan ölmeli, ayaklarıma kapanmalı. İlişki ancak o zaman biter... SON
Mükemmel bir metin. Kim yazmışsa helal olsun. Buna nokta koymak bana değil Freud'e düşüyor: "Kadın psikolojisini otuz yıldır incelememe rağmen büyük soruya cevap bulamadım. Gerçekte kadınlar ne istiyor?"
İlişki CADISI AYŞE
|
|
|
|
|
|
|
|
|